Övünülesi büyük Avrupa kupaları başarılarının öncesi ve sonrası; genellikle sıkıntılı lig maçlarına tanık olur. Başarıyı yakalayan hangi takımsa, beklenmedik takımlara puan kaptırır... Beşiktaş, Liverpool zaferinden hemen bir kaç sonra Balıkesir’in karşısına çıktığında; geçmişteki makus talihe yakalanacak olumsuz bir görüntüde değildi. Benzer ve muhtemel bir travmadan uzaktı.
Süper miydi, değil. İyi miydi? O bile değil... Ama maçı ciddiye alan, kaçırılacak bir 3 puan ihtimalinin kendisine ne büyük acılar getireceğinin bilincinde bir takımdı. Buna rağmen, Balıkesirspor öne geçebilirdi. Beşiktaş kalesi önünde yaşanan bir karambol sırasında yakalanan boş bir topa, o kadar kötü vurdular ki; pes vallahi... Bazı hakemlerin “Sonuca etki eden” hataları karşısında büyük kıyamet kopar ama; sonuca doğrudan etki eden futbolcu hatalarına karşı o kadar sorgulayıcı değiliz.
***
Bazı hakem eskilerinin “Penaltı, penaltı gibi olmalı” diye bir ifade tarzı vardır. Beşiktaş’ğın lehine verilen penaltı da tam bu tarife uyan bir karar... Balıkesir’li futbolcular bile öfkeyle itiraz edemedi. (Beşiktaş’ın maç biterken yaptığı penaltı da çok haklıydı. Hakemlik bir sorun yok)
Siyah-beyazlılar, adrenali çok yüksek ve hem uzatma hem panaltılarla yorucu geçen bir maç oynamıştı. Olağanüstü başarısından sonra havaya kapılıp, maçı ve rakibi küçümseyen Türk tipi etkileşim sürecine girmedi. Bu durum, bizim ülke şartları için önemli bir artı.. Ama buna rağmen zor durumda kaldı.
Yediği gollerden ilki; ceza alanı içinde oluşan karambolde mümkün olabilecek bir hataydı. İkincisi net penaltı... Ama buna rağmen; siyah-beyazlıların oyun ciddiyetinden ödün verdiğini düşünmüyorum. Dünkü maç, Türk futbol tarihinin, Avrupa’da başarı gösteren takımlara uyguladığı klasik bir tarih tekerrürüydü.