Dün akşam tam anlamıyla ve bütünüyle tarihi bir maç/tarihi bir zafer/ unutulmaz bir rüya gecesi yaşadık. Hele hele, Emenike o güzelim 3 pozisyonu heba etmese; Manchester United gibi bir dünya devini paçavraya çevirecektik.
Nasıl ki, bazı maçları hiç unutmuyoruz, ihtiyacımız olduğu her an hatırlıyoruz ve hatırladıkça da gururumuz bir kez daha okşanıyorsa; dün geceki maçta, önümüzdeki yıllar içinde hep tazeliğini koruyacaktır. Yaşasın Fenerbahçe!
* * *
Daha oyunun çok başında ve muhteşem bir röveşatayla öne geçtik ama, Fenerbahçe o sevincin kısa sürmemesi için; skorun üstüne yatmaya çalıştığı dönemler oldu.
Beklemediğimiz anda öne geçiş karşısında şaşırdık, hatta paniğe bile kapıldık.
Topları rastgele, savruk ve nereye gideceğine bakmadan; savuşturarak uzaklaştırdık. Koca bir 90 dakika bu hercai futbolla geçmezdi. Hata yapıyorduk.
Zaten Manchester, yediği golün altından kalkabilmek için riskleri kabul eden bir futbol oynamağa başlamıştı. Onları bir kez daha gafil avlamanın tam sırasıydı. Ama maçın ilk yarısında, bu anı kollayan pusular kuramadık. Başımıza türlü şeyler gelebilirdi. Ama devre arasına kazasız belasız ulaştık.
* * *
İkinci yarıya başlangıç, daha soğukkanlı ve daha bilinçliydik. Ara sıra telaşlansak bile; topa sahip olmanın, onu akıllı kullanmanın inceliklerine sahip olduk. Her atağa gidişimizde pozisyonlar buluyor, üstelik goller kaçırıyorduk. Bunu farkedince; cesaretimiz/güvenimiz/inancımız yerli yerine oturdu. Bu coşkulu anların tavan yaptığı dönemlerde, Manchester United’i zavallı durumuna düşürdüğümüz anlar yaşadık. İngilizleri dize getirmenin hazzı / lezzeti / keyfi muhteşemdi..
Bu yenilgi onlara çok ağır geldi. Başlarına geleceklerini bildikleri için, maç içinde çok sinirliydiler. Hakem de onlara karşı hoşgörülüydü. Boşver!
Goller güzel... Haller güzel... Seyirci güzeldi... Moralimiz düzeldi.
Sanıyorum artık lideriz... Biz bu gruptan gideriz.