Tarih hükmünü neye göre verir? sorusunun en kolay ve doğru cevabı şudur.
Tarih hükmünü elbette neticeye göre verir.
Tarihin hükmünü verdiği olayları sıralarsa bu köşe günlerce meşgul olur.
Biz birazda güncel siyaseti göz ardı etmeden izah edeceğimiz meramımızı.
Yıl 2002 Kasım ayı.
Türkiyede genel seçimler sonuzu %34 oy oranı ile Ak parti büyük ekseriyetle iktidar oldu.
Yıl 2016 Ak Parti üst üste seçimler kazanarak hala iktidarda.
Tarih yazıldığında şöyle diyecektir.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin 21.Asrın başlarında hatta Cumhuriyet tarihinin ilk asrında en uzun iktidarı Ak partidir.Yine en uzun ve kesintisiz başbakanlık yapan lideri Recep Tayyip Erdoğandır.
Bu genellemeyi biraz daha somutlaştırırsak diyebiliriz ki;
Türkiye Cumhuriyetinin demokrasi tarihi on yıllık dönemlerde vesayet odakları tarafından kesintiye uğrayan ihtilaller ve darbeler tarihi olarak karşımıza çıkar.
İşte yaklaşık 15 yıldır iktidarda bulunan Ak Parti ve lideri Sayın Erdoğan hem bu vesayet sistemini ortadan kaldırmıştır hem de Türk yönetim sistemine istikrar getirmiştir.
Bu başarıda sonuçta tarihin bir hükmü olarak tescillenecektir.
Vesayet siteminin ortadan kaldırılması sürecinde Türkiye bu tehlikeden daha büyük bir tehlike ile karşılaşmıştır.
Bildiğiniz üzere bu yapılanma paralel devlet yapılamasıdır.Ve şimdiye kadar görülmüş en tehlikeli yapılanmadır.
Çünkü diğer yapılanmalar ve vesayet odakları belli zaman aralıklarında etkin olurken bu yapılanma sürekli olarak kendisini aktif halde tutmuştur.Sürekli yanıbaşında ve fakat son ana kadar kimsenin devletin ve yönetenlerin fark etmediği bir yöntemle hareket etmiştir.
Türkiye şimdi bu çok kompleks yapıyla bir mücadele yürütmektedir.
Bu mücadelenin başarılı olması tarihin hüküm vereceği bir başka konudur.
Türkiyenin uzun süredir devam eden başka bir sorunu PKK terör örgütü ile yürütmüş olduğu mücadelesi vardır.Bir kaç aydır boyut değiştirmiş bu terör yapılanması sahada artık uluslararası bir savaşın tetikçileri olarak görev yapmaktadır.
Bir kaç şehir bombalarla adeta örülmüştür.Bu çalışmanın çözüm sürecinde yapılmış olması tarihin başka bir kanaatini daha ortaya çıkaracaktır.
Bu gerçeklik,Türkiyenin birliği ve dirliği için artık sıcak mücadeleden başka bir yol olmadığını ve mücadelenin başarısından sonra yeni bir devlet olma yoluna koyulacağımızın işaretlerini göstermektedir.
Bütün bu süreçlerdeki hatalara ve zaaflara rağmen milletin büyük çoğunluğunun bu çalışmalara destek olmasının nedeni belkide tarihin başka bir önemli tespiti olarak karşımızda durmaktadır.
Millet gerçekle,sahteyi,samimiyetle,riyakarlığı,dirayetle gevşekliği,harbilikle ikiyüzlülüğü tam isabet görerek destek olmakta sabretmektedir.
Tarihin hükmü boş konuşmaktan,cesaretsizlikten,sorumsuzluktan,ikbal kaygısından,egodan yana olamayacaktır.
Herşeye rağmen doru neticeden yana olacaktır.