Tedhiş, işgal, bomba, kan ve tecavüzle demokrasi ihraç eden Batı’da geçtiğimiz pazar günü demokrasi ayaklar altına alındı!..
Bağımsızlıkları için referanduma giden Katalonya halkına İspanya devleti şiddet uygulayarak rey kullanmalarına engel olmaya çalıştı. Demokrasinin en kutsal ritüellerinden olan seçme ve seçilme hakkına müdahale edildi. Avrupa’nın o kapkaranlık mâzisini hatırlatıcı görüntüler medyada yer aldı. Ve bir kez daha görüldü ki Batı, sömürgesini sürdürmek için hiçbir ilke, inanç tanımıyor; bu kendi koyduğu ve dünyaya dayattığı ilkeler olsa bile. Batı, helvadan yaptıkları putları acıkınca yiyen putperestlerin çağdaş versiyonu!..
“Avrupalı olmama şerefi” kapağıyla çıkan Furkan Dergisi’nde Mustafa Saka’nın, “Kendi daracık alanında herkesin tanrı olduğu bir dünya” diye tanımladığı Batı, insanlığın kaderini yazmaya çalışırken batıyor!
Binlerce kilometre ötede, dilini bilmediği, hiç tanımadığı, oturup da bir lokma yemediği insanlara nasıl yaşamaları gerektiğini dayatıyor. Direnen halkları da ‘terörist’ ilan edip üzerine bombalar yağdırıp sahte cehennemleriyle korkutuyorlar. Kendilerine inanları da sahte cennetleriyle boyunduruk altına alıyorlar. Para, makam, şöhret vd. hepsi ellerinde…
Yalnız sahte cennetleri insanları mutlu etmeye yetmiyor. Fert başına 2 psikoloğun düştüğü bir dünyadan bahsediyoruz; psikoloğun da psikoloğa gittiği bir dünya! İşte dün yaşananlar. ABD’de 64 yaşında bir Batılı, açık alanda konser dinleyen kalabalığa ateş açarak 59 kişiyi öldürdü. Bu saldırı, ABD tarihinde şimdiye kadar en fazla ölünün olduğu saldırıymış. Kızıldere katliamlarını saymazsak; Irak, Afganistan, Suriye vb. ülkelerdeki katliamları mevzubahis bile etmiyorum!..
ABD’de katliamı gerçekleştiren 64 yaşındaki Stephen Paddock hayatına dair bilgilere baktığımızda oldukça zengin olduğu, Batı’nın sahte cennetinin nimetlerinden oldukça faydalandığı müşâhede ediliyor. Demek ki o da, “Herkesin tanrı olduğu dünyada” tanrı olmaya karar vermiş ve 59 kişinin canını almış! Sonra da kendi canını. Tanrı öldü!..
Sahte cennetlerin olduğu, tanrıların birbirlerinin kafalarına sıktığı hastalık bir dünya olan Batı için vade doldu. Bundan sonrası parçalana parçalana yok olmaktır Batı için mukadderat!..
Bu vadede Müslüman’a düşen, tanrılar arasında ezilen mazlumlara iyiyi, güzeli, doğruyu gösterici bir fikir ve aksiyon hüviyeti taşımaktır.