CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, demokratik rejimin tehlikede olduğunu düşünüyor olmalı ki, geçenlerde bu konuda iddialı bir laf etti.
“Demokratik rejimi korumak için bir bedel ödemek gerektiğinde, o bedeli ilk önce ben ödeyeceğim” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbesinden aylar önce de buna benzer iddialı bir laf etmişti.
“Darbe olursa, tankların karşısına ilk önce ben çıkarım” diye esip gürlemişti.
Onun bu sözlerinin üzerinden aylar geçti; geldi 15 Temmuz akşamı.
Darbeciler harekete geçti; tanklar caddelere, meydanlara çıktı.
Derken milletin bir kısmı caddelere, meydanlara akıp tankların karşısında durmaya başladı.
Millet göğsünü siper ederek tankları durdurmayı başardı.
Tankları durdurmakla da yetinmedi; onların üstüne çıkarak tankları teslim aldı.
Tanklar milleti teslim alamamış, millet tankları teslim almıştı.
Peki tüm bunlar olurken, aylar önce “Darbe olursa, tankların karşısına ilk önce ben çıkarım” diyen Kemal Kılıçdaroğlu ne yapmıştı?
Bırakın tankların karşısına çıkmayı, ortalığa çıkma cesareti bile gösterememişti.
Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe gecesi CHP’li Bakırköy Belediye Başkanı’nın evinde gizlenmişti.
Geceyi o evde geçirmişti.
Darbenin başarısız olacağının anlaşıldığı saatlerde de gizlendiği yerden yaptığı yazılı açıklamayla, darbelere karşı olduğunu belirtmişti.
Ancak Kemal Kılıçdaroğlu’nun darbelere karşı olduğunu belirten açıklaması inandırıcı değildi.
Örneğin 15 Temmuz darbesini Fetullahçılar değil de Atatürkçüler yapsaydı, Kemal Kılıçdaroğlu bu tür bir darbeye karşı çıkar mıydı?
Nitekim Kemal Kılıçdaroğlu’nun başında bulunduğu CHP’ye en çok oy veren büyük kentlerin zengin semtlerinin ahalisi, önce 15 Temmuz darbesini Atatürkçü bir darbe sanıp alkışlamışlardı.
Belli ki 27 Mayıs türü Atatürkçü bir darbe olsa, Adnan Menderes gibi Tayyip Erdoğan’ı da asacak bir darbe olsa, bunu da alkışlayacaklardı.
Tıpkı 27 Mayıs darbesi sırasında yaptıkları gibi caddelere, meydanlara dökülüp tanklara destek olacaklardı.
Halk Partisi Tank Partisi olacaktı!
Kemal Kılıçdaroğlu da Tankçı Kemal olacaktı!
Onun içindir ki, 15 Temmuz darbesinden aylar önce Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Darbe olursa, tankların karşısına ilk önce ben çıkarım” demesine gülüp geçmiştim.
Hatta o günlerde kendisine, “Madem darbe olduğunda tankların karşısına çıkacaktın da, bundan önceki darbelerde tankların karşısında beni niye yapayalnız, tek başıma bıraktın” diye seslenmiştim.
Evet, “Darbe olursa, tankların karşısına ilk önce ben çıkarım” deyip de 15 Temmuz’da darbe olunca gizlenecek ev arayan Kemal Kılıçdaroğlu, şimdi yine iddialı bir laf etti.
“Demokratik rejimi korumak için bedel ödemek gerektiğinde, o bedeli ilk önce ben ödeyeceğim” dedi.
Elbette ki demokratik rejimi, onu yok etmek isteyenlerden korumak için gereken bedel ödenmelidir.
Ancak Kemal Kılıçdaroğlu, bu konuda hiç inandırıcı değildir.
Bir insanın geçmişte yaptıkları, gelecekte yapacaklarının da göstergesidir.
Kemal Kılıçdaroğlu, geçmişte ne yaptıysa gelecekte de onu sergileyecektir.
Demokratik rejimi korumak için bedel ödemek gerektiğinde, kim bilir kimin evinde gizlenecektir?!