Başbakan Erdoğan’ın “FAİZ LOBİSİ” açıklamasını kamuoyu sorgulamaya devam ederken aklıma bu olaylar başlamadan önceki hafta tasarlanan taslak geldi. Bildiğiniz gibi vatandaşın aleyhine olan düzenlemelerin ortadan kalkması ve tüketicinin korunması için Başbakan Erdoğan’ın bilgisi dahilinde Hayati Yazıcı ve Zafer Çağlayan öncü olmuş ve ÇALIŞMA ortaya çıkmıştı...
Sevgili dostlar, olaylar başlamadan birkaç gün önce ortaya konan taslak, Türkiye’de vatandaşın menfaatini korumak adına “devrim” niteliğinde detaylar içeriyor ve en önemlisi Başbakan Erdoğan’ın vurgu yaptığı “faiz lobisini” yakından ilgilendiriyor...
Peki nedir tasarlanan değişiklikler?
Düşünülenler ve ortaya konanlar bir yazıya sığmaz ama çok önemli bazı maddeleri aktarmak istiyorum;
1- Bankaların “çeşitli başlıklar” altında kestikleri “hava paraları” artık BDDK iznine tabi olacak ve bu başlıkları BDDK belirleyecek. Kafaya göre “kesme” dönemi böylece sona ermiş oldu!
2- Tüketicilerin kullandıkları kredilerde 14 gün içinde vazgeçme hakkı olacak. O güne kadar kullanılan ana para faizi ve bankanın belgeleyebildiği bir masrafı varsa sadece o kısım ödenecek!
3- Bankalar müşterilerine “aidatı olmayan” bir kredi kartı vermek ile yükümlü olacaklar. Özellikli kartlar ve kart ile sağlanan avantajlar ve masraflar “Bilinçli Tüketici-Banka” arasında yapılacak sözleşme ile belirlenecek.
4- Konut kredilerinde “zorunlu sigorta” kredi kullanan müşteriye zorlanamayacak, satışı yapan firma konutu tamamlayamadıysa, teslim edene kadar “alıcıyı koruyacak” TAMAMLAYICI sigorta yapmak zorunda olacak.
5- Tüketicilerin “kredi ile” satın aldığı mallar ve krediler için “hayat sigortası, kasko” gibi zorlamalar kesinlikle yapılamayacak!
6- Bir önemli düzenleme de “ayıplı mallar” ile ilgili geldi. 6 ay içinde “satıcı ayıplı iddiasına karşılık ayıpsız olduğunu ispatlayamazsa” malı yenisi ile değiştirecek. Burada detay çok önemli; “ayıpsız olduğunu ispatlama hükmü satıcıya getirildi, bu tam bir devrim!
Birçok yazımda vatandaşın “nasıl sistem tarafından ezildiğini” sizlere aktarmış ve bir tüketici olarak “aleyhimize çalışan” noktaları defalarca kamuoyu ile paylaşmıştım. Başbakan Erdoğan’ın çıkışı sonrası bu düzenlemeyi yeniden ele aldım, bir daha inceledim ve şu soruyu sormadan geçemedim; NE TESADÜF!
Sevgili dostlar, bir ülke düşünün bankacılık sektörü ile vatandaş arasındaki “bütün düzenlemeler” vatandaşın aleyhine yapılmıştı! Bir ülke düşünün “dünyada eşi benzeri olmayan” bir uygulama yapılıyordu. Konut kredisi alıyorsunuz, adına dünya ile uyumlu şekilde “mortgage” diyorlar ama yaptıkları dünya yüzeyinde eşi benzeri olmayan detaylar içeriyordu, konuta karşılık verilmesi gereken kredi için “bütün mal varlığınız hatta ailenizin bütün varlıkları” tehdit altına alınıyordu! Bir ülke düşünün “bankadan gelen öde emrine” itiraz etmeniz için “önce ödemeniz” sonra “Yargı makamına” gitme hakkınız vardı! Bir ülke düşünün “düşük kredi faizi” diyerek reklam yapılıyordu, işlem yaptığınızda “peşin komisyon, dosya parası, kur farkı” gibi “abuk subuk” kalemler ile “kredi faizi” inanılmaz noktalara geliyordu.. Bir ülke düşünün “aylık kredi kartı gecikme faizi” ABD ve AB’deki “yıllık faizden” daha yüksekti! ARTIK O ÜLKE ONLARIN İSTEDİĞİ GİBİ DEĞİL VE SİYASİ OTORİTE VATANDAŞI KORUMAYA BU KADAR KARARLI OLDUĞU SÜRECE DE ASLA ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK!
Son söz: “Faiz lobisi” vurgusu sonrası geriye dönüp yaşananlara ve “TESADÜFLERE” bir daha bakın ve şu soruyu sorun; hangi güçler neye, neden destek oluyor ve yaşananların esas amacı ne?
Önemli Not 1: Taksim Platformu açıklama yaptığım zaman çağrı yapmış ve “kredi kartı aylık gecikme faizi tefe+tüfe ortalamasını geçmeyecek şekilde düzenlensin maddesi de TALEP edilenlere eklensin, ben de Taksim’e çıkacağım” demiştim. Hâlâ aynı noktadayım, haydi denemesi çok kolay, talep edin! EDEMEZSİNİZ, size destekleyenler ETTİRMEZLER!
Önemli Not 2: Hayatımda en büyük saldırıyı “Bankacılık Sektörünü” ele aldığımda dönemlerde yaşadım. Yine bekliyorum önemli değil, durmak yok yola devam...