Sayın Cumhurbaşkanı Cuma akşamı Yeşilay iftarında yaptığı konuşmada ülkede “kaos katsayısını” yükselterek, “YÜRÜYEN TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ KESMEK İSTEYENLERE” adeta bir ders verdi ve net olarak çözümü ifade etti; “...Milletimiz 7 Haziran’da takdirini ortaya koydu. Bu tablodan bir hükümet çıkmazsa, çözüm merci yine milletimizin ta kendisidir”...
Sevgili dostlar, “rol kapmak” için köşede bekleyen çakalların olduğu bir dönemde, % 52 ile seçilmiş, halkın desteğini her makamda alarak bugüne gelmiş bir ismin, Sayın Erdoğan’ın orada oturması Türkiye adına büyük bir şans. Son bir ayda yaşananlar ve özellikle bazı siyasi partilerin kapris ve hırçınlıkları şunu gösterdi ki; “Akil, sakin, akılcı, güçlü bir kaptan gemiyi yönetiyor ve bu gerçek herkesi rahatlatıyor”... İnanın kendisine en çok saldıran siyasetçi ve partiler dahi SEÇİLMİŞ CUMHURBAŞKANI’nın varlığına ve gücüne dayanarak bu kadar rahat sorumsuzluk yapabiliyorlar... Herkes rahat olsun DEVLET’in BAŞI yerinde sağlam duruyor ve Türkiye son çare olarak DEVLET BAŞKANI önderliğinde yine millete başvuracak...
Sevgili dostlar, Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmasından bazı satırları aktarmak istiyorum; “...Anayasaya göre Başkanlık Divanı’nın oluşumunun ardından hükümet kurma görevinin, 45 günlük süreci başlatmak üzere parlamentodan bir milletvekiline veriliyor... Teamül bugüne kadar en fazla oyu alan partinin genel başkanlarına bu görevin verilmesi... Bu süreci başlatacağım. Meclis’te çoğunluğa sahip bir hükümetin en kısa sürede kurulması temennimdir. Tüm siyasi partilerimizi bu konuda sorumluluk üstlenmeye davet ediyorum. Türkiye’nin önünde çok ciddi sorunlar, alınması gereken çok önemli kararlar var. Bu yükün altından kalkabilecek güç, dirayet ve kararlılıkla bir hükümet kurulması arzusundayım. Azınlık hükümetinin böyle bir imkana sahip olamayacağına inanıyorum”...
Bu satırlar dikkatli bakanlara çok önemli mesajlar barındırıyor... Teamüller, gerçekler ve gerekenler dengesi kuruluyor, çıkarımlar yapılıyor ve sonuç herkesi rahatlatacak şekilde ortaya konuyor...
Uzun lafın kısası; felaket senaryoları pazarlayanların aksine SÜREÇ emin bir el tarafından yürütülüyor ve Türkiye bir koalisyona veya kurulamazsa TEKRAR SEÇİME doğru sorunsuz ilerliyor...
Sonuç: Bazı medya organlarının pazarlamaya çalıştığı gibi ne siyasi, ne ekonomik, ne de sosyolojik olarak risk yok. Türkiye sakin bir şekilde “seçilmiş vekillerin” birbirlerine karşı akılcı, sorumlu, gerçekçi adımlar atmasını bekliyor...
Attılar başımızın üstünde yerleri var, atmadılar MİLLET, SEÇİLMİŞ CUMHURBAŞKANLIĞI liderliğinde gereken bütün adımları atacaktır... Sakin olun ve bekleyin...
Son söz: Yatırım planlarınızdan, gelecek beklentilerinizden, almak ve yapmak istediklerinizden asla vazgeçmeyin... Türkiye bu süreçten GÜÇLENEREK ve çürüklerini kenara ayırıp safları sıklaştırarak hatta ekonomi ve savunma başta olmak üzere milli olma katsayısını yukarı çekerek çıkacak...