Klinik çalışmalara göre kilo kontrolü ve kalp-damar hastalıklarında riskli olduğu düşünülen süt ve süt ürünleri, tahmin edilenin aksine kan lipit, şeker ve kolesterol seviyelerini düşürüyor. Yüksek tansiyonun kontrolünde de yararlı.
Süt ve süt ürünlerinin doymuş yağ ve kolesterol taşıması nedeniyle kalp ve damar hastalarında risk oluşturacağı yönünde bir düşünce bulunuyor. Ancak süt yağındaki orta ve kısa zincirli yağ asitlerinin iyi huylu kolesterol (HDL) üzerinde olumlu etkilerine bağlı olarak koruyucu rol oynadığı bildirilmektedir. Ayrıca sütteki proteinler, yağlar ve kalsiyumun kan basıncının düşürülmesinde, iltihap proteinlerinin dengelenmesi ve tip-2 şeker hastalığı riskinin azaltılmasın yararlı olabileceği yönünde kanıtlar bulunmaktadır. Yürütülen çalışmalar değerlendirildiğinde süt ürünleri tüketiminin artışı ile kalp ve damar hastalıkları, inme ve şeker hastalığına bağlı risklerin azaltılabileceği öngörülmektedir.
Yürütülen bir çalışmada gönüllülere altı ay süresince günde 1 litre çeşitli içecekler verilerek kan ve vücut yağ değerlerindeki değişim izlenmiş. Günde 1 litre şekerli su içirilen gönüllülerde iskelet kasları ve karaciğerde yağlanma, organların etrafında yağ birikiminin yanı sıra kan lipit değerlerinde yüzde 32 ve toplam kolesterol değerinde yüzde 11 artış gözlemlenmiş. Buna karşılık yağı alınmış süt verilen gönüllülerde bu değerler su ile aynı bulunmuş.
Peynire iade-i itibar
Diğer taraftan, yüksek yağ oranına sahip peynir tüketiminin de serum kolesterol seviyesini artırması ve dolayısıyla kalp ve damar hastalıklarına bağlı riskleri artıracağı düşünülebilir.
Bir peynir ülkesi olan Hollanda’da 10 yıl süreyle 120 bin 852 kişiyi kapsayan bir izleme çalışmasında damarlarda pıhtı oluşumuna bağlı kalp-damar hastalıkları nedeniyle ölümlerle peynir tüketimi arasında herhangi bir ilişki tespit edilemediği bildirilmektedir. Bir başka çalışmada altı hafta süreyle eşit miktarda yağ içeren peynir ve tereyağı verilen gönüllülerde kolesterol düzeylerinin (toplam, LDL ve HDL) tereyağı verilenlere göre çok daha düşük olduğu tespit edilmiş. Peynirin kolesterol seviyesini yükseltmemesi, peynirin kalsiyum içeriği ile açıklanıyor. Süt ve peynirin içindeki kalsiyumun, yağın emilimini engelleyici özelliği metabolik sendrom ve kalp-damar hastalarında yemek sonrası artan lipit değerlerinin önlenmesi bakımından da yararlı.
Diğer taraftan, hastalara dışarıdan kalsiyum karbonat verilmiş. Fakat bu hastalarda sütün içerisindeki kalsiyumun sağladığı etki gözlenmemiş. Bunun muhtemelen sütteki kalsiyumun şekli veya süt içerisinde bulunan bazı bileşenlere bağlı olabileceği düşünülmektedir.
Tansiyonu dengeliyor
Süt ürünlerinin yüksek tansiyon üzerinde de olumlu etkileri bulunduğu bildirilmektedir. Özellikle yoğurt gibi fermente süt ürünleri içerisinde bulunan süt proteinlerinin parçalanması ile meydana gelen laktotripeptitlerin (izolösin-prolin-prolin veya valin-prolin-prolin yapısında) tansiyonu düşürdüğü yürütülen klinik çalışmalarla gösterilmiştir. Bu bakımdan hafif tansiyon hastalarında diyetin bir parçası olarak yoğurt ve fermente süt ürünleri önerilmesi yararlı olabilir.
Görünen o ki bizler daha iyi lezzet arayışıyla besinleri işlemlere tabi tutarak bazı bileşenlerini uzaklaştırdıkça zararlı etkileri ortaya çıkıyor.