Cumartesi Star’ın manşetini okuyanlar hatırlayacak.
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarıyla Fırat’ın batısında TSK tarafından güvenli hale getirilen Cerablus, El Bab, Azez ve Afrin’e geri dönen Suriyeli sığınmacı sayısı 288 bin 209 kişiye ulaştı.
Fırat Kalkanı bölgesine geri dönenlerin sayısı 117 bin 919;
Afrin’e geri dönenlerin sayısı ise 170 bin 290.
Bu rakam, Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin yüzde 10’una yakın.
***
Fırat Kalkanı 24 Ağustos 2016’da başladı, 30 Mart 2017’de tamamlandı.
Zeytin Dalı 20 Ocak 2018’de başladı, 18 Mart 2018’de tamamlandı.
İlki yaklaşık 6 ay sürdü, diğeri 2 ay.
Sadece MİT’in istihbarat ve TSK’nın askeri kapasitesiyle planlandı ve yürütüldü.
İki harekata katılan toplam 10 binin üzerinde ÖSO mensubu, TSK tarafından eğitilip donatıldı.
Sivillere ve yerleşim yerlerine zarar verilmedi.
Harekatların sonrasında yollar, elektrik, su altyapısı ve okul, hastane, kamu binaları gibi yapılar onarıldı ve hizmete alındı.
Eğitim, sağlık ve güvenlik başta olmak üzere kamu hizmetleri sunulmaya başlandı.
Çiftçiler desteklendi ve tarlalar ekilip biçilmeye başlandı.
Pazar yerleri ve ticaret kanalları açıldı, mal ve hizmet dolaşımı sağlandı.
Terör örgütleri tarafından yerinden edilmişler için çadır kentler ve geçici konutlar inşa edildi.
Eğitim ve sağlık hizmetleri için kitap, kırtasiye, ilaç ve hekim takviyesi yapıldı.
Bütün bunların maliyeti ‘tamamen’ Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sivil toplum kuruluşları ve belediyeler tarafından ödendi.
Terör örgütlerinin işgalinden, TSK tarafından bölgeden kovulmaları ve bölgede güvenliğin sağlanmasına kadar geçen sürede Türkiye’ye sığınan Suriyeliler, evlerine, tarlalarına, okullarına, işyerlerine dönmeye başladı.
***
Türkiye’nin 1-1.5 yıl içinde başardığını ABD liderliğindeki ‘koalisyon’ neden ‘3 yıldır’ başaramadı?
ABD, terör örgütü PKK uzantısı PYD/YPG’ye hava ve kara araçları, silah, eğitim ve istihbarat desteği vererek, 2015 başından bu yana Suriye’nin 3’te birini kazandırdı.
Bu bölgelerden ‘DAEŞ terörü’ nedeniyle kaçmak zorunda kalanlardan ne kadarı geri döndü?
Ya da, ‘YPG terörü’ nedeniyle kaç kişi daha Türkiye’ye, Irak’a ve hatta Esad rejimine sığınmak zorunda kaldı?
***
Göç İdaresi, Fırat’ın doğusunda PKK/PYD kontrolündeki bölgelerden kaçarak Türkiye’ye sığınanları da açıkladı.
Kürt nüfusun yoğun olduğu Haseke bölgesinden Türkiye’ye sığınanlar:
Haseke ili: 65 bin 534
Resulayn: 20 bin 522
Kamışlı: 39 bin 55
Malikiye: 4 bin 884
Toplam 129 bin 995
Rakka bölgesinden Türkiye’ye sığınanlar:
Tel Abyad: 16 bin 557
Rakka: 76 bin 539
Tabka: 2 bin 154
Toplam: 95 bin 250
Deyrizor bölgesinden Türkiye’ye sığınanlar:
Deyrizor: 104 bin 110
Mayadin: 5 bin 458
Abu Kamal: 116 bin 768
Ayn el Arap (Kobani) bölgesinden Türkiye’ye sığınanlar: 128 bin 993
Toplam: 471 bin 6
Bu rakamlara, Irak’a göç eden çoğu Kürt 300 bin kişi ile Suriye’de rejim bölgelerine sığınanlar dahil değil!..
ABD ve sahaya sürdüğü PKK/PYD/YPG muhalefeti sindiriyor, biat etmeyenleri göçe zorluyor, ‘çocuk asker’ kullanıyor, etnik ve kültürel 'temizlik’ yapıyor.
Türkiye ise Cerablus ve Afrin’de başarılı bir ‘model’ ortaya koyuyor.
Bu model, hem Suriye için ‘çözüm’ü gösteriyor, hem de ABD’nin PKK/PYD/YPG ile kurduğu ‘kirli ittifak’ı deşifre ediyor.