Ülkemiz son derece önemli bir seçimin öncesinde yine şer odakları tarafından kaosa sürüklenmek isteniyor. Bu kaosun en önemli kısmını, terörize olaylarla panik havası oluşturarak yapıyorlar.
İstiklal Caddesi'nde patlatılan bomba sadece öldürmek üzere tasarlanmamış. Terör olayları konusunda uzmanlaşmış şer odakları bir taşla birkaç kuş değil koca bir kuş sürüsünü vurmanın peşindeler. Bombanın patlamasıyla canlarımız gitti, şehitlerimiz var. Ancak bu terör saldırısının ulaşmayı hedeflediği amaç sadece bununla sınırlı değil.
Güvensizlik ve endişe ortamı oluşturmak terör sevicilerin ulaşmayı hedefledikleri noktalardan biri. Sokağa çıkamaz, yolda yürüyemez, iş yapamaz, yanımızdakine şüpheyle bakar hale gelmemizi istiyorlar.
Ancak yirmi yıl öncesinin Türkiye'siyle günümüz Türkiye'si arasındaki farkı Batının da içimizdeki batılıların da artık anlaması gerekiyor.
Haftanın ilk gününde bir dostumu ziyaret için yanına gittim. Bulunmuş olduğu muhitin en işlek caddesinde sohbet ede ede caddeyi arşınladık. Suriyeli mülteci kardeşlerimizin yoğun olarak ikamet ettikleri bir muhitti ve günlük işlerini, ihtiyaçlarını karşılamak için de yoğun bir şekilde kullanmak zorunda oldukları bu caddede bir tane dahi Suriyelinin olmaması ikimiz içinde şaşırtıcı oldu. Dostumla görüşme sonrası sanatla iştigal eden bir Suriyeli arkadaşımı aradım ve buluşmayı teklif ettim.
"Biz mümkünse bugünlerde dışarı çıkmamaya özen gösteriyoruz. İlerleyen günlerde bir araya gelsek olur mu?" diye söyleyince ısrar ederek sebebini öğrenmeye çalıştım. "Abi bomba olayını gerçekleştiren teröristin yakalanması sonrası, kimliğini söylerken sadece ismini söylemekle kalmayıp 'Suriye uyruklu' diye haber yapıyorlar. Siyasetçi Ümit Özdağ da hemen İstiklal Caddesi'ne giderek bizi hedef gösteren çok farklı bir konuşma yaptı. Zaten Ümit Özdağ'ın bizler hakkındaki tutumunu biliyorsun. Bir de twitter üzerinden bizimle alakalı çığırtkanlık yapanlar var. Bu yüzden bir süre, ailelerimiz birbirlerini uyarıyor ve mümkün olduğu kadar evlerimizden çıkmamamız noktasında özen göstermemizi salık veriyorlar." dedi.
Şer odaklarının oluşturmaya çalıştıkları kaosun bir parçası, göründüğü kadarıyla Suriyeliler üzerinden yürütülecek endişesi yaşanıyor.
Bu nedenle önümüzdeki dönemde en çok dikkat etmemiz gerekenler Suriyeliler olacak.
İstiyorlar ki Suriyeli kardeşlerimize bu terör saldırısı sonucu tavır alalım, onları dışlayalım, onlara güvenmeyelim... Mülteci düşmanlığını artırmak için ellerinden geleni artlarına koymayarak Suriyeliler üzerinden toplumun sinir uçlarını kaşımaya yönelik operasyonlar hazırlamaktan bile çekinmezler.
Terör planlayıcılarının bu oyunlarına alet olmamak için önümüzdeki günlerde en çok dikkat etmemiz gerekenler, Suriyeliler olacaktır.
Bomba koyanın uyruğunun Suriyeli olması bütün Suriyelileri terörist yapar mı? Terörün ve teröristin etnik kimliği sorgulanabilir mi?
Bu yüzden bu konuda yapılacak olan eylemler önem taşıyor. Özellikle sosyal medya mecralarında yapılacak paylaşımlarda bu konuda hassas olunması gerekir. Toplumda oluşan nefret duygusunun Suriyelilere yöneltilmesi hedeflenebilir.
Terörle kaos ortamı oluşturmak ve bir taşla birçok kuş vurmak isteyenler bu yarayı mutlaka kaşıyacaklardır. Bunu yapmak isteyenler bilgi kirliliği oluşturarak amaçlarına ulaşmak isteyeceklerdir.
Bu bağlamda terör saldırısının yapıldığı ilk saatlerde uygulanan kısıtlamanın son derece isabetli olduğunu düşünüyorum. Devlet aklı devreye girmiş ve en önemli saatlerde bilgi kirliliğinin önüne geçmiştir.
Şimdi halk olarak bizlerin uyanık olma vaktidir. Toplumun sağduyusu devreye girmeli ve terör sevicilerin Suriyeliler üzerinden ulaşmak istedikleri hedeflerine engel olunmalıdır.
Şimdi bağırıp çağırma, birilerini suçlama zamanı değildir. Ne kadar sakin kalabilirsek ne kadar manipülasyona gelmezsek terörün önüne o kadar set çekmiş oluruz.
Devlet aklı sahadadır ve gerekli önlemleri almaktadır. Vatandaşının yanında ve hizmetinde olduğunu göstermektedir. Bize düşen ise hayatı olabildiğince sağduyulu bir şekilde yaşamaya çalışmaktır.
Taksim'de hain terör saldırısı sonucu hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dilerim.
Toplum olarak yaralıyız, üzüntülüyüz. İnşallah bu üzüntülerimizi artıracak eylem ve söylemler son bulur.