Rudaw televizyonuna verdiğim bir söyleşi nasıl da çarpıtılarak sunuldu.
Kim tarafından mı?
Cumhuriyet ve Sözcü gibi malum gazeteler tarafından.
“AKP milletvekili Mehmet Metiner’den Cumhurbaşkanını kızdıracak sözler!” biçiminden başlıklarla verdiler sözlerimi.
Tabii bağlamından kopartarak.
Bütününde ne dediğimi gözardı ederek.
Hayırlı oldu.
Bu vesileyle görüşlerimi gayet açık ve net bir biçimde dile getireyim de herkes bilsin.
Daha doğrusu adı geçen televizyona ne dediğimi herkes bilsin ki sözlerimin Cumhurbaşkanını kızdıracak nitelikte olup olmadığına da karar verilsin.
Doğrusu her konuda olduğu gibi bu konuda da Cumhurbaşkanımız gibi düşündüğümü herkes bilir bilmesine ama Cumhuriyet ve Sözcü ismim üzerinden bir başka algı operasyonuna bilerek imza atıyorlar.
Yaptıklarına gazetecilik denmez, bir başka şey denir ama o boyutu şimdilik kalsın.
***
Rudaw’a dediğim şuydu:
1- Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayım.
2- Suriye’nin geleceğine Suriye halkının kendisi karar vermelidir; ABD veya Rusya değil!
3- Suriye halkı gelecekte Suriye’de federal bir yönetim modelini uygun görürse bizim buna itirazımız olmaz. Tıpkı Irak’ta olmadığı gibi. Biz Suriye halkının iradesine sonuna kadar saygılı davranırız.
4- Suriye’de Kürtlerin kazanımına zinhar karşı değiliz. Kürtlerin kazanımlarını kendi kazanımlarımız olarak gören bir anlayışa sahibiz.
5- Suriye’nin Kuzeyinde bir PKK devleti kurulursa biz bunu Türkiye’nin ulusal güvenliği için bir tehdit unsuru olarak kabul ederiz. Çünkü PKK Türkiye’ye karşı terör uygulayan, Türkiye’yi bölüp parçalamaya çalışan, dahası Türkiye düşmanı ülkelerin Türkiye’ye karşı kullandığı bir terör örgütü olduğu için yanıbaşımızda bir terör devletinin oluşmasına asla razı olmayız.
6- PKK devletine karşı olmamız hiçbir şekilde Kürtlerin kazanımlarına karşı çıktığımız anlamına gelmez.
Şimdi soruyorum: Bu sözlerimden Suriye’de federalizmden yana olduğum sonucu çıkar mı?
Bu sözlerimin Cumhurbaşkanımızı kızdıracak nitelikte olduğu iddiası sadece bir hezeyandan ve temenniden ibarettir.
Biz liderimizin düşüncelerini biliriz.
Liderimiz de bizim gerçek düşüncelerimizi pekala bilir.
Cumhuriyet ve Sözcü gibi gazetelerin başlıkları üzerinden biz birbirimizi yanlış anlamayız.
Cumhurbaşkanımız Barzani yönetimiyle çok uyumlu bir ilişki içinde.
AK Parti Hükümetimiz de…
Orada federe bir devlet var.
Bu Türkiye için bir sorun oluşturmuyor.
Niye?
Çünkü Irak halkının kendisi yeni bir anayasa yaparak kendileri için en uygun modelin federalizm olduğuna karar verdiler.
Biz başka halkların kendileri için uygun gördükleri yönetim modelleri yüzünden onlara ne karşı çıkarız, ne de onları kendi düşmanımız olarak görürüz.
AK Parti’nin felsefesi bellidir:
Halk kendi kendini yönetir.
Ve kendi kendini hangi modelle yönetmek isterse buna kendisi karar verir.
***
Kendi ülkemde ne etnik temelde, ne de idari temelde federasyon olması gerektiğine inanıyorum.
Üniter devletten yanayım.
Ama üniter devletin bir “ırk devleti” olmadığına inananlardanım.
Herkesin temel hak ve özgürlüklerde eşit olduğu bir demokratik vatandaşlık rejiminden yanayım.
Ortak vatanda tek devletimiz olsun istiyorum.
Ama o devletin hür ve eşit vatandaşları olsun istiyorum...
AK Parti olarak amaçladığımız tam da bu...
Kardeşliğimiz de baki kalsın, eşit vatandaşlık anlayışımız da kök kalsın.
Ne kardeşlik anlayışımız eşit vatandaşlık anlayışını dışlıyor, ne de eşit vatandaşlık anlayışı kardeşlik anlayışını dışta tutuyor.
Bir büyük birlikteliği bu anlayış temelinde oluşturmak için o büyük liderimizin öncülüğünde tarihsel yolculuğumuzu sürdürüyoruz.
Malum çevrelerin gücü bizi karşı karşıya getirmeye asla yetmez.
Algı operasyonlarına da, karşı karşıya getirme tuzaklarına da gelmeyiz.