Bazen bizim memleket duaların üstünde yükseliyor diye düşünüyorum.
Hayatım boyunca da birçok örnek bana bu duyguyu hissettirdi.
Örneğin ABD'nin F-35 savaş uçaklarının Türkiye'ye satışını durdurması tam da böyleydi.
Zira son rapor bu uçakların görev yapabilme kapasitesinin yüzde 55 olduğunu söylüyor.
Yani bir başka deyişle uçaklar ABD'nin elinde kalacak gibi görünüyor. 10 yıla üretimden kalkarsa şaşırmam.
Son olarak yukarıdaki fotoğrafı görünce böyle düşündüm.
Yukarıdaki X hesabında daha önce tescilli Türkiye düşmanı Bob Menendez'in fotoğrafı vardı. Fotoğraf bir anda buhar oldu. Zira "Rüşvet almakla" suçlanan ABD'li Senatör Bob Menendez, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanlığı'ndan ayrılmak zorunda kaldı. Belki de hapis yatacak.
Ermeni ve Rum lobisi "en güçlü müttefikimizi kaybettik" diye karalar bağladı. Menendez, en son F-16 savaş uçakları meselesinde Türkiye'ye engel çıkaran kritik isimlerden biriydi. ABD müesses nizamı Menendez'e "haddini bil" mi dedi? Bakalım nasıl bir değişim olacak? Neyse ana konumuza dönersek, dedim ya "Allah memleketi seviyor." Bana göre "mazlumlar memlekete dualarıyla surlar örüyor, düşmanlardan ülkeyi koruyor" diye düşünüyorum... Hep dediğimiz gibi Türkiye, Türkiye'den çok büyük aslında.
KOMİK OLMA MACRON!
Azerbaycan'ın Karabağ'daki antiterör operasyonu Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a dert olmuş. Macron, "Bugün Azerbaycan'la suç ortaklığı yapan bir Rusya, Bakü'nün manevralarını her zaman destekleyen bir Türkiye ve Ermenistan'ın sınırını tehdit eden bir Azerbaycan hükümeti var." ifadesiyle içindeki nefreti dışa vurmuş. Üstelik de neredeyse Ermenistan Başbakanı Paşinyan dahil tüm dünya Azerbaycan'ın haklılığını kabul etmişken.
Macron, belli ki Ermeni Lobisi'nin baskısıyla açıklama yapmış. Ancak hem böyle konuşup Türkiye'yi hedef alıp, hem de G20 Zirvesi'nde Erdoğan'ın yanına gidip "Bir randevu verseniz de Libya meselesini konuşsak" dediğiniz anda karizma bir anda yerle bir oluyor. Macron'a bu dış politika çizgisinin komik olduğunu birilerinin anlatması gerekiyor. Nahçıvan'daki Erdoğan-Aliyev buluşması Macron'a, Paşinyan'a, hatta İran'a da bir mesaj aslında bakalım anlayacaklar mı?
Erdoğan'ın "Ermenistan'ın kendisine uzatılan barış elini tutmasını ve artık samimi adımlar atmasını bekliyoruz. Her zaman vurguladığım gibi barışın kaybedeni olmaz." sözleri tarihe geçti. O eli tutan kazanıyor, itense kaybediyor, tıpkı Libya'da olduğu gibi. Sonra gelip Macron gibi randevu diye kıvranıyorlar.
MEMLEKET Mİ, KOLTUK KAVGASI MI?
CHP kongrelerini izliyor musunuz?
Asayiş haberleri gibi bağırış çağırış, gerilim, yumruklaşma, havalarda uçuşan sandalyeler...
Peki ama bu kavganın sebebi memleket mi, koltuk sevdası mı?
Kılıçdaroğlu'nun eski avukatı Mustafa Kemal Çiçek, ortaya çok çarpıcı bir iddia attı. Çiçek, "Şu an itibari ile CHP İstanbul İl kongresi öncesi delegelere verilen rakam 150-300 bin lira civarında seyrediyor! 4-5 Kasım'da yapılacak 38. Olağan Kurultayda dönecek rakamları düşünün!" diye yazdı. İddia doğruysa çok vahim, daha vahimi de değişimcilere ödendiği iddia edilen bu parayı kim fonluyor sorusu?
Neyse sürece dair de birkaç bilgi vereyim?
Kılıçdaroğlu'nun yarışa önde olduğu il ve ilçelerden başladığı ancak Özel'in de güç toplamaya başladığı iddia ediliyor.
Kılıçdaroğlu'nun elini güçlendiren üç silahı var. Makam, mevki verebilme gücü, partideki Alevilerin desteği ve hemşeri dernekleri üstünden yaptığı hamleler.
Zira CHP'nin kalesi olan il ve ilçelerde aday olamam korkusu yaşayanlar "Mart ayına kadar dişimizi sıkalım" deyip Kılıçdaroğlu'nun yanında görünüyor.
Cumhur İttifakı'ndan her seçimde gol üstüne gol yiyen "Bu gidişle bu seçimde de kaybedeceğiz" diye düşünenler yani "Kaybedenler Kulübü" ise Özel-İmamoğlu ikilisi ile saf tutuyor. Ama CHP'deki ortak görüşün Kılıçdaroğlu için mart ayının her şartta jübile zamanı olduğu yönünde ve tabi bir de Akşener faktörü var o da kenarda bekliyor. CHP'den umudun kesen seçmen bize gelir diye düşünüyor bakalım öyle mi olacak?
Son bir not bazı gazeteciler şimdi çıkmış CHP "akraba partisi" oldu diye eleştiriyor sanki bunu seçimden önce bilmiyorlarmış gibi davranıyorlar. Pes artık!
"GÖR BENİ TÜRKİYE"
Ringleri titreten her galibiyetten sonra da bayrağımızı gururla dalgalandıran Niğdeli bir aslan var. İbrahim Demiraslan ya da nam-ı diğer İbo Aslan...
En son ABD'deki en büyük UFC organizasyonu olan ve karışık dövüş sanatları diye bilinen MMA müsabakasında Brezilyalı rakibi Paulo Renato Jr'ı nakavat ile yenerek Dünya Şampiyonu oldu.
Viyana'da yaşayan gurbetçi İbo Aslan'ın babası Cuma Demiraslan bana ulaştı.
Biraz sitemli konuştu. Sporculuk kariyeri nakavtlar ve şampiyonluklarla dolu olan İbo Aslan'a Türk medyasının ilgisizliğinden şikayet ediyor.
"Elon Musk ile Mark Zuckerberg'in reklam kokan kafes dövüşü, düello atışmasını defalarca haber yapanlar milli gururumuza neden ilgi göstermiyor?" diye soruyor.
Milli gurur demişken, Bayraktar TB3, TEKNOFEST İzmir'in ardından SİHA gemisi TCG Anadolu'ya inecek.
Özellikle İzmirlilere ön yargılarını bir kenara bırakıp TEKNOFEST'e gitmelerini, gençlerin umutlarına ortak olmalarını tavsiye ediyoruz.
Emin olun pişman olmayacaksınız.