Daha önce zor kişiliği olan eşlerle baş etme ile ilgili bir dizi yazı yazmıştım. Zor kişiliklerin örnekleri olarak narsist kişilik, obsesif kişilik ve aşırı içe dönük eşlerle baş etmeden bahsetmiştim. Bugünkü yazımda ise, zor kişiliğin başka bir şekli olan şüpheci eşlerle ilişkinin nasıl sürdürülebileceği üzerine yazacağım.
Şüpheci kişiliğin özellikleri: Şüphecilik düzeyi önemli mizaç özelliklerinden biri. Makul düzeyde şüphe bizi uyanık olmayı ve aldatılmaktan korunmayı sağlar. Ama aşırı şüphecilik kişinin iç dünyasını yorar ve başkalarıyla ilişkilerinde önemli oranda sorun oluşturur.
Şüpheci kişilik özelliği güçlü olanlar, genel olarak insan ilişkilerinde güvensizlik yaşarlar. Şüphecilikten kaynaklanan güvensizliğin sık görülen iki ayrı formu vardır. Birincisi kötülük ve zarar görme üzerinden olurken, ikincisi sadakatsizlik şeklindedir. Kötülük üzerinden olan alt tipinde; başkalarının kötü niyetli olduğu ve kendisine kötülük yapmaya eğilimli olduklarına yönelik duygu ve düşünceler vardır. Bu sebeple, insanlardan uzaklaşma, yakın ilişki kurmama eğiliminde olurlar. Sadakatsizlik üzerinden olan alt tipte ise, özellikle eşin sadakatinden emin olamama, bu konuda tetikte olma hali vardır. Bu kişiler eşlerini hep bir denetim ve gözetim altında tutmaya eğilimli olurlar.
Şüpheci mizaç özellikleri ile şüphe hezeyanları ayırt edilmeli: Şüpheci kişilik özelliğini ruhsal hastalık göstergesi olan hezeyandan ayırt etmek gerekir. Hezeyanı olan kişi, sarsılmaz ve ikna edilemez şekilde aldatıldığına yönelik inançlara sahiptir. Örneğin öyle bir şey olmadığı halde, eşinin kendisini belirli bir kişiyle aldattığına yönelik inançlara sahip olur. Hezeyanın varlığı ruhsal hastalık demektir ve bir psikiyatrist tarafından değerlendirilip ilaç kullanmayı gerekli kılar.
Şüpheci eşi azdırmamak: Şüpheci bir eşin şüpheci mizacını takmamak, dikkate almamak ve bildiğini yapmak genellikle bitmeyen çatışmalardan başka bir işe yaramaz. Aşırı şüpheci olan insanlar için, şüphecilik duyguları ve düşünceleri oldukça güçlüdür. Zihin şüpheci hisler ve düşüncelerden kendini alıkoyamaz. Bu sebeple, şüpheci eşe karşı suçlamalar yaparak, çatışma stratejisi sürdürmek işe yaramaz. Onunla ilişkide mümkün olduğunca açık ve şeffaf olmak gerekir ki, şüpheciliği azmasın. Şüpheci eşi sakinleştirmek onu azdırmaktan daha iyi bir seçenektir.
Şüpheci eşe boyun eğmemek: Şüpheci eşi azdırmamaya dikkat etmek gerekirken öbür taraftan ona aşırı boyun eğmemek gerekir. Şüpheci eşe pasif bir şekilde, onun mutlak kontrolü altına girildiği zaman ise, nefes alınamayacak hale gelinebilir. Baskın bir şüpheci eş, eşini sindirerek dünyadan uzaklaşmasına sebep olabilir. Eşin hayatı adeta bir hapis hayatına dönebilir. Bu hale direnmek gerekir. Şüpheci eşle sürekli bir çatışma içinde olmak ne kadar yanlışsa, onun esiri haline gelmek de o kadar yanlıştır.
Şüpheciliği dikkate alarak davranmak: Şüpheci eşin özelliklerini dikkate alarak, ilişkiyi yönetmeye çalışmak en iyi seçenektir. İlk yapılması gereken şüpheci eşin düşünme şeklinin kendisinden değil, o eşin zihin yapısından kaynaklandığını anlamaktır. İkinci olarak, eşin iddialarını kabul etmemek ama bunun için şiddetli tartışmalara girmeden, şüpheciliğin onun zihin yapısından kaynaklandığını hatırlatmaktır. Üçüncü olarak, yanlış anlaşılmaya sebep vermeyecek şekilde mutlak bir şeffaflık içinde olmak gerekir. Yanlış anlaşılmaya imkân bırakmamak önemlidir. Diğer bir strateji de eşle ilişkide, şüphecilik alanı dışında pozitif yaşantılar oluşturmaya çalışmaktır.