Barzani’nin, mezhep kartını kullandığı, kuzeyde kurulacak devletin Sünni devlet olacağı dolayısıyla Türkmen ve Arapların da desteklemesi gerektiği istikametinde çalışmalar yaptığı haberlerini okuduk.
Kürtlerin Şafii mezhebine bağlı Sünniler olduğunu biliyoruz.
AmaBarzani’nin Sünni devlet kuracağı iddiasının bir aldatmaca olduğunu da biliyoruz.
***
Çünkü Barzani’nin meseleye din ve mezhep açısından değil etnik köken açısından baktığını dünya âlem biliyor.
Referanduma ikna için kullandığı Sünnilik kartının da yanlış kart olduğunu hemencecik belirtelim.
Hatta Sünnilik kartının bizzat Sünnilere zarar vereceğini de açıkça söyleyelim.
***
Sünnilik- Şiiliküzerinden meseleye yaklaşacak olursak -ki doğru bir yaklaşım olarak görmüyorum- kuzeyin merkezden kopmasından Sünniler değilŞiiler kârlı çıkacaktır.
Şöyle ki, İran’ın maalesef bölgede Şiilik üzerinden nüfuz politikası güttüğünü ABD’nin de bu politikayı desteklediğini biliyoruz.
Hatta DAİŞ’in varlık sebeplerinden birinin bu politika olduğunu da biliyoruz.
***
Irak nüfusunun çoğunluğunun Şii olduğu yalanının temelinde de kuzeyin Irak haricinde tutulmasının yattığını da biliyoruz.
Kuzeyi Irak’tan saymazsanız Şii oranı yüzde 60’ın üzerine çıkar.
Ama gerçekte IKYB Irak’ın bir parçası olduğu için oran tersine dönüyor, bugünkü Irak’ta Sünniler yüzde altmışın üzerinde bir oran teşkil ediyor.
IKYB’nin Irak’tan ayrılması Irak’ta Sünnilerin azınlığa düşmesi demektir ki, kazanan taraf Barzani’nin iddia ettiği gibi Sünniler değil Şiiler olur.
Hatırlatalım ki, Bağdat yönetiminin Sünnilere karşı takip ettiği politika Myanmar hükümetinin Müslümanlara uyguladığı politikadan çok faklı değildir!
***
IKYB’yibelki haklı çıkaracak en mantıklı gerekçe de budur.
Bağdatne kendi koyduğu anayasayı uyguluyor, ne insan haklarına riayet ediyor ne de özgürlükleri dikkate alıyor.
Ama bunların hiçbiri IKYB’nin kopmasına gerekçe oluşturmaz.
Çünkü insan hak ve özgürlükleri açısından kuzeyde merkezi yönetimin bir etkisi yok. Irak federal bir devlet olduğu için Bağdat, IKYB’nin iç işlerine karışmıyor istese de bugünkü fiili durum karışmasına imkan tanımaz!.
Geriye Bağdat’ın petrol gelirinin yüzde 17’sini kuzeye vermemek, Kerkük gibi tartışmalı bölgelerde gerekli referandumları yapmamak gibi kusurları ve anayasa ihlalleri kalıyor.
Bu kusurlar ve ihlaller masada çözülecek konulardır.
***
Başta Türkiye olmak üzere IKYB’yi çevreleyen hiçbir ülke ve uluslararası kuruluş bağımsızlık referandumunu onaylamıyor.
Uluslararası gözetim olmadanyapılacak referandumun meşruiyeti de zaten tartışmalı bir konu.
Varsayalım ki referandum yapıldı ve IKYB bağımsızlık ilan etti. IKYB’yi çevreleyen ülkeler bir ambargo uygulasa hava sahalarını da kapatsalar Barzani ne kadar dayanabilir?
Barzani’yi İsrail de kurtaramaz!
***
Barzani’nin yapması gereken, Bağdat’ı kusurlarını telafi etmeye zorlamaktır.
Barzani hakikaten Sünnileri düşünüyorsa Bağdat’a baskı yaparak önce seçim kanunu tadil ettirmelidir. Mezhep eksenli değil eşit temsil eksenli bir seçim kanununa zorlamalıdır.
Çünkü seçim kanunu nüfusa göre adil bir vekil dağılımını öngörmüyor. Ülkenin çoğunluğu Sünni olduğu halde parlamentoda Şii çoğunluk var!
Bağdat’ın anayasayı harfiyen uygulamasını istemelidir.
Komşu ülkeler de uluslararası kuruluşlar da bu konuda IKYB’nin yanında olacaktır.
Özetle, doğru olan, Barzani’nin mezhep kartı ve benzeri kartları oynamayı bırakıp hem kendi halkının hem bölge halklarının çıkarını düşünmesi ve Irak’ın bütünlüğünden yana tavır koymasıdır.