Bu başlık İsrail Gazetesi Yediot Ahronoth’a ait.
Bu başlığı atan Y. Ahronoth gazetesi, istihbarat uzmanı Ronin Bragman’ın analizine de yer verdiği haberde şöyle diyor: ‘İsrail ile Suudi istihbaratı arasında bazı ortak konularda dayanışma var. Fakat eğer İstanbul’dan gelen raporlar doğruysa, İsrail’in Suudiler’e suikast nasıl yapılabilir talimatını göndermediği anlaşılıyor.’
İsrail Kaşıkçı olayına girmemeye özen gösterse de arada böyle haber ve yorumlar çıkıyor.
***
İsrailli gazeteci Yossi Melman’ın Kaşıkçı'nın öldürülmesi/kaçırılması olayında Mossad'ın parmağının olabileceğini ima ettiği haberi daha önce yayınlanmıştı.
Hatta Eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin’in Kaşıkçı olayında planlayıcının İsrail gizli servisi MOSSAD olduğunu söylediği haberini de okumuştuk.
Milliyet yazarı Tunca Bengin'e konuşan Pekin, "Bu büyük bir istihbarat operasyonu ve başında da MOSSAD var. Yani bu kadar açık verilmesini planlayan MOSSAD" dediğini yazmıştı.
Pekin ile İsrail uzmanlarının söyledikleri çelişiyor olsa da olaydaüçüncü bir tarafın bulunduğunu tevsik etmesi açısından önemli.
***
Ben daha önce ‘ABD Kaşıkçı muammasının neresinde?’ diye bir yazı kaleme almış ve bu olayda bir taşla birkaç kuş vuran ABD’nin hem Türkiye’ye hem Suudi Arabistan’a mesajlar gönderdiğine temas etmiştim.
CIA-MOSSAD dayanışması göz önünde bulundurulduğunda yukardaki iddiaların gerçeklik payı tabiatıyla güçleniyor.
Bütün bu iddialar bir yana ortada bir gerçek var: Cemal Kaşıkçı Suudi konsolosluğundan iki haftadır çıkmadı. Resmi açıklama yapılmasa da Kaşıkçı’nın öldürüldüğü görüşü gittikçe kuvvetleniyor.
***
Öyle tahmin ediyorum ki, bu suikastı planlayanlar Kaşıkçı’nın konsolosluğa yalnız geleceğini düşünmüşler, nişanlısını hesaba katmamışlar. Eğer Kaşıkçı gerçekten yalnız gitseydi belki kaybolduğunu bugün bile anlayamayacaktık.
Ama nişanlısının kapıda bekliyor olması planı bozdu ve birkaç saat sonra emniyet alarma geçti!
Yani oyunu nişanlı bozmuş oldu!
Eğer İ. Hakkı paşanın iddia ettiği gibi özellikle bir açık bırakılmışsa o zaman nişanlısının FETÖ irtibatlı olduğu iddiası kuvvet kazanır!
Bu da olayın yeni boyutlara evrilmesi demektir!
***
Bu olayın arkasında hangi hesaplar yatıyor henüz belli değil ama öyle ya da böyle, olayın Suudileri büyük bir sıkıntıya soktuğu ortada.
Suudi istihbarat başkanının Türkiye’ye gelmesi, Suudi Arabistan’da iç soruşturma başlatılması, kralın Başkan Erdoğan’ı araması, ortak çalışma grubunun oluşturulması, olayın tahkikinden ziyade -çünkü kanaatimce Türk istihbarat, emniyet ve savcılığı Kaşıkçı olayını çoktan çözdüler- Suudilerin bu vartadan en az zararla kurtulma çabası gibi geliyor bana.
İnşallah ders olur!