Fenerbahçe ve Galatasaray, “ezeli rekabet, ebedi dost lafı” artık sadece bir süs cümlesi. Maç oynayamayacak hale geldilerse burada suçlu ayağa kalk demek lazım. O suçlular arasında maalesef televizyon yayınları da var üstelik. Hem de azmettirici olarak en üst sıralarda...
***
Eskiden kulüplerin taraftarı olan spor yorumcuları vardı. Şimdi kulüplerin değil başkan ve yöneticilerin adamları olan gazeteciler var.
Aradaki fark çok büyük.
Eskiden “bu tavır bizim kulübe yakışmaz” diyebilen adamlar vardı şimdi “Başkan ve yönetim ne yaparsa mutlaka doğrudur” diyen adamlar var.
Milli Takım Koç’u ya da diğer takımın genel sekreteri ateşin üzerine benzin döküyorlar ve spor medyasında herkes karşı tarafı eleştiriyor, özeleştiri yapan yok denecek kadar az.
Böyle yapıyorlar zira Başkan ya da yönetimle ters düşerlerse haber alamayacaklarını, tesislere giremeyeceklerini, deplasmanlara kulüp uçağıyla gidemeyeceklerini biliyorlar. Çok yazık ama durum tam olarak bu...
***
Bu sene futbol ve amatör branşlarda rakipsiz kaldı 2 takım da...
Eskiden basketbolda, futbolda araya giren başka takımlar da olurdu, rekabet arttı eyvallah ama fark etmez.
Televizyonlarda taraflı yorumcu değil holiganlık yaparak reyting alan adamlar ekranları doldurdu ve iş bu hale geldi. Aynı medya yarın ligler başlayıp da kan akarsa “Olmaz ki” başlıkları atacak. Takımlar, hakemler yeni sezona kamp yapıp hazırlanıyorlar ya, RTÜK de yeni sezona hazırlanmalı.
Rekabeti düşmanlığa çeviren, yorumculuk yerine holiganlık yapılan her futbol programına şikayet olsun olmasın cezayı basmalı.
***
Bu ülkede, Can Bartu, Galatasaray, Metin Oktay, Fenerbahçe, forması giyip fotoğraf çektirebildi.
Geldiğimiz bu nokta bir utanç noktasıdır.
Televizyon yayınları bir nebze düzelme eğilimi göstermişti ama sezon sonuna doğru yine bildik hale geldi. RTÜK bu sene kimsenin gözyaşına bakmamalı yoksa gerçekten çok ağlayan olacak...