15 Temmuz’da gerçekleşen darbe girişimi sonrasında devlet içinde başlayan temizlik harekatı normal olarak Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde de gerçekleşip, bazı önemli isimler ile TFF’nin ilişiğinin kesildiği açıklanınca, özellikle hakem camiası içinde ciddi tartışmalar yaşanmaya başlandı. Süper Lig yardımcı hakem klasman listesinde yer alan, ancak seminere çağrılmayan bir FIFA kokartlı yardımcı hakem, aynı zamanda da emniyet mensubu olarak görev yapıyor. Geçtiğimiz yıl görevde olan Kuddusi Müftüoğlu Başkanlığı’ndaki MHK, Serkan Ok, Aleks Taşçıoğlu gibi çok deneyimli ve kaliteli yardımcı hakemleri FIFA listesinin dışında bırakarak haksız bir karar ile bu kişiyi FIFA yardımcı hakemi yapmıştı. Şimdi hakem toplumu bu ismin yeni sezon üst klasman yardımcı hakem listesinde olmasına rağmen, Riva’da yapılan sezon başı seminerine neden çağrılmadığını merak ediyor. Gelelim geçen hafta açıklanan Süper Lig ve klasman gözlemci listelerine.
Süper Lig gözlemci listesinde çok önemli 7 isim yer almadı. FIFA kokartlı Cüneyt Çakır’ın babası Serdar Çakır ve Süper Lig hakemi Abdülkadir Bitigen’in babası Galip Bitigen’in de aralarında bulunduğu 7 önemli ismin TFF tarafından açıklanan Süper Lig gözlemci listesinde niçin yer almadığı konusunda çok ciddi dedikodular başladı. Gözlemci listesinde yer almayan isimlerden ikisi ülkemizin önemli devlet üniversitelerinde profesör olarak görev yapıyor, kendi kurumlarında idari görevlerde bulunup hala bu görevlerine devam ediyorlar. Bir devlet kurumunda çok önemli görevlerde bulunan ve kendi kurumunda görevine devam eden bir kişinin TFF’nin soruşturmasında sakıncalı çıkması anlaşılabilir bir durum değil. Cüneyt Çakır’ın babası Serdar Çakır’ın ise ciddi sağlık sorunları nedeniyle görev yapmak istemediğini daha önceden TFF yönetimine bildirdiği söyleniyor.
Bir önceki Yusuf Namoğlu Başkanlığı’ndaki MHK’de üye olarak görev almış, bir dönem pek çok önemli maçta benim de yardımcılığımı yapmış olan Fahir Ersoy’un bırakın terör örgütü ile bağlantısını, sempati duyma ihtimaline bile inanmak mümkün değil. Klasman gözlemci kadrosunda iken TFF ile ilişiği kesilen bazı isimlerin de niçin bu kadronun dışında kaldığı hususunda ciddi soru işaretleri var.. Eğer ki bu terör örgütü ile en ufak bağlantısı olanlar varsa, TFF kimsenin gözünün yaşına bakmadan bu kişileri kendi bünyesinden temizlemelidir. Ancak bu iş yapılırken sap ile saman birbirine karıştırılmamalı, kurunun yanında yaş yanmamalıdır.
Bu olay karşısında başından beri dik bir duruş sergileyen TFF yönetimi, ilişiğini kestiği gözlemcilerin listesini tekrar ciddi bir şekilde gözden geçirmeli, başarısızlık nedeni ile bu listelerde yer almayanlar var ise bu durum açıklanmalı, yapılan bir haksızlık varsa acil olarak bu yanlıştan dönülmelidir.