Saracoğlu Stadı’nda maç çıkışı yaşanan olaylar, tam bir akıl tutulması... Trabzon Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, F.Bahçe ve polis dahil; bu işe muhatap olabilecek herkesin suçu var. Medya bile sorumluluktan kaçamaz. Çünkü, yayın politikalarıyla olaylara çanak tutuyor.
Hacıosmanoğlu “Benim F.Bahçe taraftarı ile bir sorunum yok” diyor ama, F.Bahçe taraftarının onunla sorunu var... Argümanında haklı da olsan, başkanlarına her gün laf çaktığın taraftarın sana sempati ile bakması mümkün değildir.
İki yıldır süren karşılıklı gerilimin doğal sonucu olarak, maç çıkışında problem çıkma ihtimali çok yüksekti. Bu ihtimali hesaba katmadan “Ben istediğim zaman istediğim yerden çıkarım” dersen; ya safsın ya art niyetlisin... Polisin seni doğru yönlendirmediği ya da yetersiz kaldığı açıkça belli... “Emniyet güçleri stattan şimdi çıkma deseydi, itiraz etmez sabaha kadar beklerdim” demen güzel ama, bu inisiyatifi kendin kullanamaz mıydın?
Ayrıca, “Beni korumaları için polise gerek yok, arkamda kalabalık akrabalarım var. Onlar beni gerektiği yerde korur” demen; naif bir açıklama değildi. Bu manidar söylem, bazılarına yönelik hafif bir tehdit içeriyor. Yakışık olmadı.
Olayda en olumlu yanınız, çıkan tatsızlıkları büyütmek ya da ajite etmek istemeyen soğukkanlı tavrınızdı. Başkası olsa büyük yaygara koparırdı. Bu yaklaşımınız Başbakan’ı bile etkiledi.
***
Polisin gevşek davranışı, F.Bahçe’nin amacını aşan sert açıklamaları ve medyanın her şeye çanak tutan dedikodu niteliğini aşmayan kışkırtıcı yayınları; olaya muhatap olmuş her kesimi bu işte kusurlu gösteriyor. Hiç kimse masum değil.
Neredeyse, herkes olay çıksın diye elinden geleni yapmış...
Bu mantık, bu anlayış ve ortaklaşa suç işlemeye yönelik bu eğilim alışkanlığı; Türk futbolunu hiçbir zaman huzura kavuşturmayacak. Yazık!