Fenerbahçe için Osmanlı deplasmanı çok önemliydi. Galatasaray ve Kayserispor beraberliklerinden sonra puan kaybına tahammülleri yoktu ama dün gece iki puan bıraktılar. Kadrolar açıklandığında Kameni’nin yedek soyunup kaleye Volkan Demirel’in geçmesi ise gecenin sürpriziydi.
Fener maça nasıl başlayacak derken Giuliano’nun golü Sarı-Lacievertliler’e derin bir nefes aldırdı, Osmanlıspor’un da direncini kırdı. Ancak üst üste gelen sakatlıklar; Valbuena ve Isla’nın oyundan çıkmak zorunda kalması Aykut Kocaman’ın bütün planlarını bozdu. Bu iki futbolcunun yerine giren Alper Potuk ve Şener eski günlerinde değildi.
Osmanlıspor ise küme düşme hattından çıkmak için can havliyle saldırdı. Umar Aminu’nun 24.dakikadaki atağında Volkan Demirel mutlak bir golü önlerken, Regattin de eline geçirdiği fırsatları harcadı.
İkinci yarıdaki beklenti şuydu: Fenerbahçe kontrollü oynayıp skoru arttırmaya çalışacak, Osmanlıspor ise uzun toplarla beraberliği kovalıyacaktı. Maç beş aşağı beş yukarı böyle geçti. Fenerbançe’de Valbuena’dan sonra orta sahanın liderliğini kimin üstlendiği belli değildi. Giuliano mu, Ozan Tufan mı, yoksa Josef de Souza mı, hepsinden azar azar. Peki Janssen ne iş yapar? Maçta tempo zaman zaman öyle düştü ki, sıkıntıdan patladık. Ne Fenerbahçe ne de Osmanlıspor futbola güzellik katamadı. Maçta ne heyecan vardı, ne de aksiyon
Bundan fazlasını ummak hayal tacirliği olur. Osmanlıspor ise son 10 dakikada rakip kaleyi ablukaya aldı. Sağlı sollu ataklarla rakip defansı hırpaladı gol bağıra çağıra geliyordu. Top direkten döndü. 89’da Başkent ekibi golü buldu. Aykut Kocaman’ın bu beraberlikten sonra şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Suç bende mi, yoksa futbolcularda mı diye?