Hormonlar vücut ağırlığı, metabolizma, iştah, büyüme, gelişme, seks ve üreme faaliyetler gibi birçok olayı etkileyen yaşamsal öneme sahip kimyasal maddelerdir. Vücudumuzdaki salgı bezlerinden salgılandığı gibi diğer hücrelerden de salgılanan hormonlar genellikle kan yoluyla taşınarak etki edeceği organlara ulaşır ve orada etkilerini gösterirler. Çok az miktarda salgılanmasına rağmen hormonlar vücutta çok büyük görevler yapar. Ayrıca metabolizma dışında duygu durumu, adet görme, iştah, sindirim ve vücut ısısı gibi faaliyetlerini ayarlar. Boy kısalığı, seker , kilo alma, tansiyon yüksekliği, tüylenme, kemik erimesi, adet bozukluğu, böbrek taşı, ereksiyon problemi, kolesterol yüksekliği, depresyon, sinirlilik, kansızlık, yorgunluk ve halsizlik gibi sik görülen hastalık ve belirtilerin temelinde hormon dengesizliği düşünülmelidir.
Kan şekerini ayarlayın
Kan sekeri düsünce vücudumuz buna hormonsal tepki vererek kan sekerini arttırmaya çalışır. Bu hormon dengesizliğini önlemek için günde 3 ana öğün yemeli, öğünler arasında en az 4-5 saat mesafe bırakmayı kural haline getirmelisiniz. Vücuttaki herhangi bir stres durumunda, stresin şiddeti, akut veya kronik oluşuna göre, çok sayıda hormonu harekete geçirir.
Travma veya sok gibi şiddetli ani streslerde sempatik sinir sistemi aktive olarak katekolamin dediğimiz adrelanin ve noradrenalin isimli hormonlar kanda artar, kalbin pompaladığı kan miktarı çoğalır, kan basıncı ve glikoz (seker) yapımı artar. Stres ACTH, büyüme hormonu ve kortizol hormon yapımını arttırır. Bu nedenle hormonsal bozukluklardan korunmada stressiz yaşam oldukça önemli bir yer tutar.