Hepsi gelmiş geçmiş en sevilen starlar. Onları fotoğraflarında, fit, bakımlı en güzel halleriyle gördük, görüyoruz. Sonuçta onlar da insan. Uyuyor, sinirleniyor, hastalanıyor ve pek tabi ki yemek de yiyorlar.
Ne yersek oyuz diye klişe bir laf var. Hani zaman zaman ben dahil tüm yemek yazarlarının altını çizerek yazdığı. İşte bu durumda hep merak ediyorum. Başarılı insanlar ne yiyor da kariyerlerinde böylesi bir ivme yakalıyorlar? Elbette iş sadece doğru yemek yemekle bitseydi başarının formülü bulunmuş olurdu. Böyle bir şey yok. Ancak gün içindeki enerji, motivasyon, bedenin ruhun dinamikliğine ayak uydurabilmesi ve uzun seneler adrenalin salgısına dayanabilmesi beslenme şekli ile bence yakından ilintili. Tabi genetik miras bir piyango çıkarmazsa.
MICHAEL JACKSON: TERCİHİ HİNT MUTFAĞIYDI
Yeme zorluğu yaşadığı hatta anoreksi olduğunu bile iddia edenler vardı. Ama aksine Jackson’a yakın olan hizmetkarları ve dostları yemek yemeyi sevdiğini üstüne basa basa söyledi. Onların dediklerine bakacak olursak hindi burger, Hint yemekleri ve sebze yemeği çok severmiş. Tabi bu vejetaryen olduğu söylentilerine ters bir durum. Kırmızı etten uzak kalması belki sağlık sebebiyle belki de hayvan sevgisinin sonucu, bilemiyoruz ama kırmızı etin sofrasında olmadığı kesin ve ölümünden kısa bir süre önce de vejetaryen olduğu sanılıyor. Favorisi kahverengi pirinç, yeşillikler ve fasulye. En sevdiği restoran Beverly Hills’deki Çakra adındaki Hint restoranı. En sevdiği içecek havuç ve maden suyuymuş.
MARILYN MONROE: HAVUÇ VE IZGARA TAVUK FAVORİSİYDİ
Yedikleriyle keyif almak sanırım onu tanımlayan en doğru şey olurmuş. Kısa bir araştırmayla bir yığın bilgi bulabilirsiniz hakkında. Belli ki yemek konusunu da ciddiye alan bir kadın. Öylesine yemek yemediği apaçık ortada. Acıktığında sevdiği yemekler için zaman ayıran, karbonhidrat tercih etmeyen, dondurma tutkusu herkes tarafından bilinen bir star var karşımızda. Zaten karbonhidratlı yiyecekler günümüzdeki kadar o dönem yaygın değil. Dolayısı ile beslenmeyi biraz zamanın koşulları da belirlemiş oluyor. Çiğ havuç ve ızgara et favorisi. Sabahları bir bardak süte iki çiğ yumurtayı içmeden başlamazmış. Elbette bu günkü yeme trendleri, gıda tozları, besin takviyeleri elli sene önce yoktu ama görünen o ki Monroe, üç nedene göre yiyeceklerini seçiyormuş: Yiyeceklerin sağlığına, görüntüsüne ve keyfine olan katkısı.
TARKAN: PİŞİRMEYİ DE ALIŞVERİŞİ DE SEVİYOR
Tarkan’la seneler önce Londra’da albümü için stüdyoya girdiğinde bir araya gelmiştik. Yemek yapmayı çok sevdiğini iyi biliyorum. Yaptığımız sohbetten malzemeleri iyi bildiği ve pişirme tekniklerine de hakim olduğunu fark etmiştim. Hatta birlikte yemek yapacaktık ama olmadı. Lezzetli yemekleri seven biri. Yiyecek alışverişini kendisi yapmayı da çok seviyor. En sevdiği yemeğin makarna olduğunu ise sağır sultan bile biliyor.
MADONNA: YAŞAM ŞEKLİ YEMEKLERİNE YANSIYOR
Sağlıklı yaşam takıntısı en güçlü olan starların başında geliyor. Beslenme ve spor hayatının en önemli iki bölümünü oluşturmakta. Günde iki litre su tüketme potansiyeli ve sınırsız lahana yiyebilme özelliği ile konuşuluyor. Lahana yağ yakan bir gıda olduğu için beslenmesinde ilk sırada yer alıyor. Zira yağlı bir vücuttan hiç haz etmiyor. Yağ depolamamak için en disiplinli şekilde spor yapanlardan. Bunu da beslenme alışkanlıkları ile destekliyor. En sevdiği yiyecekler arasında Japon yemekleri ve Meksika mutfağından Buritta, Toro tartar ile pizza margarita geliyor. Şeker, siyah çay, gazlı içecek tüketmiyor.
LEONARDO DI CAPRIO: TARIM POLİTİKALARI SAVUNUCUSU
O bir vejeteryan. Et ve et ürünleri kokusuna bile dayanamıyorken “arkadaş için çiğ tavuk bile yenir” sözünü hayata geçirerek son filmi Diriliş ’te mesleki kariyeri için çiğ bizon ciğeri yedi. Diğer taraftan yemek yemekten çok yanlış hayvan kesimine, gıda üretimine ve insanların neyi nasıl tükettiği ile ilgileniyor. Tarım politikaları, bilinçsiz tüketim meselesinde kitlelerin farkındalığı için ciddi işlerde taşın altına elini sokuyor. Bu anlamda ciddi işlere imza atıyor ve geçtiğimiz sene Cowspiracy isimli belgeselin prodüktörlüğünü üstlendi. Yemeğe dönecek olursak; makarnayı çok seviyor. Sebzelerde enginar ve ıspanak favorileri. En sevdiği içecek ise pembe guava meyveli limonata.
BEYONCE: DOĞAL BESLENME TRENDLERİNİN ÖNCÜSÜ
Aslında yemek yemeyi çok seviyor. Tüm dünya Beyonce’nin yemek sevgisini bir oturuşta yediği koca bir tavukla gördü. Ardından farklı bir döneme yelken açtı ve yaptığı yiyecek ve ruhani denge için bedeni arındıran detokslar ile konuşuldu. Sonunda vegan oldu şu anda şeker, kafein, buğday tüketmiyor. Meyve, sebze, yulaf, kinoa, yeşillikler, kuru yemişler, bolca bakliyat gibi gıdalar tüketiyor. Vegan olmak elbette hayata karşı bir duruş, tüketen, yok eden beslenme biçimine alınan bir tavır.