Yeni yılın ilk günü, Star gazetesinin dijital platforma taşınmasının da ilk günü. Kağıttaki son baskıda yazı yazmak nasip olmadı ama madem dijitalin ilk günü, ben de neden geçtik dijitale, bir kaç cümle edeyim...
Bizim kuşak mesleğe ilk başladığı yıllarda, internet yeni yeni kullanılır olmuştu. E-posta bile yaygın değildi. Dosya haber çalışmak için kütüphanelere giderdik. Her şeyin google hazretlerine sorulmadığı, fotoğrafların negatife basıldığı, filmlerin matbaaya elden götürüldüğü yıllardı. Çok da eski değil ama, 90'ların sonu 2000'lerin başı... Nasıl oldu, ne ara oldu, geriye dönüp tarihleyemiyoruz bile... Sanki hep bu teknolojik imkanlar içindeydik. Aklımız da almıyor şimdi, nasıl yapıyorduk o yıllarda bu işleri. Kaldı ki hala basın kartı taşıyanlar arasında teleksle haber geçmişliği olanlar var. Ne olduysa oldu işte, medya denilince herkes yeni medyadan, dijital platformlardan, sosyal medya mecralarından falan söz ediyor. Herkeste bir ayak uydurma telaşı... Üniversitelerin iletişim fakültelerinin altında eskiden 2-3 bölüm olurdu. Şimdi envai çeşit hibrit bölüm var. Fiili durum her zamanki gibi eğitiminin çok önünde gidiyor. İletişim teknolojilerindeki hızlı gelişme, bizim kuşağı bile yeni nesil ve yeni medya karşısında yaya bırakmak üzere.
***
Dünyanın öte ucundan herhangi biri, gazeteci olmasına gerek yok, 4.5G ile dünyayı sarsabilecek önemde bir haberi youtube üzerinden ya da herhangi bir sosyal medya hesabından duyurabilir. Bunun için ne stüdyoya, ne kameraya, ne mikrofona, ne bir tv istasyonuna ne de gazeteye ihtiyacı var. Pazar filesiyle dolaşan Ayşe teyze bile anında tam teçhizatlı muhabir Cevat Kelle'ye dönüşebiliyor.
Bu hızlı değişim, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de medya sektörünü kendini yenilemeye, dönüştürmeye zorluyor. Tüm yayın organları, dijitale yatırım yapıyor, çünkü konvansiyonel medyanın yarışamayacağı geniş imkanlar sunuyor. Evinizde odanızın bir köşesini stüdyoya dönüştürerek düzenli haber yayını yapabilirsiniz mesela. Bunun için bir cep telefonu ve bir sosyal medya hesabınızın olması yeterli.
***
İletişim teknolojisinin bu hızlı gelişme, okur ve izleyicinin yani 'tüketicinin' alışkanlıklarını da değiştirdi. Artık kimse sadece alıcı konumunda olmak istemiyor. Yazdığınız yazıya sizin paylaştığınız bilgi ve yorumun fevkinde bir karşılık alabiliyorsunuz okurunuzdan. Yani artık her platformda tüketici dediğimiz kesim aynı zamanda içerik üreticisi.
Alışkanlıklar çok radikal bir şekilde değişti, televizyonlar oturma odalarını terk ediyor. Biz gazeteciler bile günlük gazeteleri dijital versiyonlarından takip ediyoruz.
***
Evet, medya hala çok büyük bir güç ama eskiden farklı olarak aynı zamanda herkesin pay alabildiği bir güç. Wikileaks belgelerinin sızdırılması olayını düşünün. Dünyanın kirli çamaşır bir anda ortalığa saçılmıştı. Ya da 15 Temmuz gecesini düşünün, bundan 20 yıl önce yaşansaydı çok muhtemel başarıya ulaşabilecek olan o hain darbe girişimi, Facetime sayesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın halkı sokağa çağırabilmesiyle akim bırakıldı.
***
Dünden beri pek çok arkadaş aradı, biraz buruk bir sesle "Hayırlısı olsun" diyerek...
Ben de hava pek öyle değil ama.
Evet, yeni medyaya ayak uydurmak için kendimi sınırda hissediyorum. Ya kendimizi dönüştüreceğiz, ya bu sektörden gideceğiz. İyisi mi tez elden dijitale ısınmak...
Star gazetesi artık com.tr oldu. Bu cesaretini okurlarının da takdir edeceğini umuyoruz.