20 yaş üstü herkesin dün gibi hatırladığı 300.000 Bosnalı Müslümanın göz göre göre katledilmesine Sırp katliamı desek eksik kalır, doğru olmaz. Bal gibi faşist Avrupa katliamıdır. Sözüm ona modern Avrupa tarihi böyle faşist katliamlarla doludur.
Gelecek nesillere aktaracağız ki, insan görünümlü vahşi yaratıkların olabileceği bilinsin. Cicili bicili demokrasi, insan hakları, özgürlük, modernlik, çağdaşlık gibi güzellemelerin ardında gizlenebilen gözü dönmüşlüklere karşı refleksler kaybolmasın, gelişsin...
Evet, yirmi yıl önce bu günlerde Srebrenitsa ‘da yaşananlar, bir kere daha soykırımcı Batı medeniyetinin gerçek yüzünü deşifre eden tarihi acı bir örnektir.
12-16 Temmuz 1995 tarihleri arasında Srebrenitsa’nın Tanjarz mevkiinde esir alınıp itina ile katledilen on binlerce Müslümanı ve onu katleden modernfaşist Avrupa aklını asla unutmayacağız...
Modern Avrupa’nın, Bosna katliamı yöneticisi katil Ratko Mladiç ile Srebrenitsa’lı biçare Müslümanların kendisine sığındığı sözüm ona barış gücüBM’nin Hollandalı komutanı Thom Karremans’nın işbirliği içinde gerçekleştirdiği büyük Müslüman katliamı Modern ve çağdaş(!) Avrupa’nın gerçek yüzüdür...
20 sene önce bu günlerde nüfusu 20-25 bin civarında olan Srebrenitsa Sırp kuşatması altında bulunduğu için açlık ve hastalıklarla boğuşulan sıkıntılı günler yaşıyordu. Bölge BM barış gücü tarafından güvenli bölge ilan edildi ve koruma taahhüdünde bulunuldu. Durum böyle olunca Müslümanların ellerindeki derme çatma silahların hepsi de toplanmıştı.
BM kontrolü olmasına rağmen Sırp saldırıları yoğunlaşınca Müslümanlar BM barış gücünün topladığı silahları kendilerini koruyabilmek için geri istediler. Bölgedeki insanları koruma taahhüdü olan BM barış gücünün Avrupalı, Hollandalı komutanı Thom Karremans Müslümanların bu isteğini geri çevirdi...
Ve 11 Temmuz sabahı BM’li komutan emrindeki Hollandalı Barış gücü askerleriyle birlikte Srebrenitsa’yı ve yaşayan Müslümanları Ratko Mladiç emrindeki vahşileşmiş Sırp sırtlanlarına teslim ederek terk edip gitti.
Olaydan bir müddet sonra ortaya çıkan görüntüler, şehri ve korumakla yükümlü olduğu Müslümanları Mladiç’e teslim eden Hollandalı komutanın teslim esnasında karşılıklı şampanya patlatma ve hediyeleşme görüntüleri faşist Avrupa’nın soğukkanlılığını anlatır..!
Kalleşçe esir alınıp toplanan 10 bin Müslüman, 5 gün içinde, Avrupa’nın göbeğinde, Tanjarz mevkiinde ve kapatıldıkları sanayi bölgesindeki yapılarda çeşitli işkencelerle soykırıma tabi tutulup feci bir şekilde katledildiler...
Katliamcı Mladiç ‘in, Bu topraklarda Türklerden (Müslümanlardan) intikam alma vakti gelmiştir. Bu şehri Sırp milletine hediye ediyoruz, ifadesi yapılmak istenenin esasen bir haçlı seferi ve köleleştirme hareketi olduğunu izah eder.
Bosna’nın merhum Cumhurbaşkanı Aliya’nın Bosna Hersek parlamentosunda haykırdığı gibi, bizde haçlı ittifakına ve işbirlikçilerine haykırıyoruz;
Yüce Allaha yemin olsun ki asla köle olmayacağız..!
Ve yine Avrupa’nın ortasında yapayalnız bırakılıp ölüme terk edilen Boşnak halkının mücahit Bilge Kral’ı Aliya’nın, atasözü haline gelmiş;
“İstanbul’un müdafaası Saray Bosna’dan başlar..!”
ifadesindeki büyük bilice sahip çıkacağımızı ve bu milli bilinci gelecek nesillere aktarıp uyanık kalınmasına sonuna kadar destek olacağımızı ilan ediyoruz..!
Srebrenitsa’yı Unutmayacağız ve unutturmayacağız..!