Her şeyden önce ben taraftarın centilmenini severim. İyi oyunundan dolayı rakibini tebrik eden, ulusal başarı da ya da uluslararası başarı da hak edilmiş bir başarıyı tebrik etmek, centilmen ve iyi bir taraftarın özelliklerinden birisidir. Sporda şiddet, nefret, ayrımcılık ve kamplaşmaya sebep olan bir taraftar en kötü taraftardır. Benim için taraftarın makbulü sporu bir barış ve kardeşlik köprüsü olarak gören taraftardır. Sporun kardeşlik ve barışa hizmet etmesi gerekmez mi? Hiç kimse saha içinde ve dışında artık sporda şiddet görmek istemiyor. Bu nedenle artık öfkesini kontrol edemeyen, şiddet eğilimleri yüksek olan, sürekli taşkınlık yapan küfürbaz taraftarları aramızdan ayıklamanın zamanı gelmiştir. Bunun için bu taraftarlara daha ağır cezai yaptırımlar getiren yasal düzenlemeler başta olmak üzere kulüpler hem kendilerine hem ülkemize iyilik etmek istiyorlarsa bu kötü niyetli taraftarları aralarından uzaklaşmalarını sağlamalıdır. Statlar dövüş arenaları olmamalıdır. Centilmenlik yeniden tesis edilmelidir. Biz Türk halkı Manchester United'i 27 yıl çalıştıran Sir Alex Ferguson'un rakibinin taraftarlarının alkışları arasında veda etme tablolarını yaşamaktan aciz hoşgörüsüz ve hazımsız bir millet miyiz?
BEN TARAFTARIN ZEKİ, ÇEVİK VE AHLAKLISINI SEVERİM
Atatürk'ün, "Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim" sözü taraftar grupları içinde geçerli olmalıdır. Darbeci taraftar değil, özgürlükçü ve demokrat taraftar istiyorum. Eğer gerçek taraftar iseniz enerjinizi birazda insanlık için harcayın. Mesela Mısır ve Suriye'de darbeci ve diktatörler tarafından vahşice katledilen masum insanlar için slogan atın. Bir taraftan olmak istiyorsanız, insanlıktan demokrasiden taraf olun. Hazımsız, hoşgörüsüz, tahammülsüz, saldırgan, şiddete başvuran, fanatik olmayan, bir taraf olurken darbeci olmayan insanlık duyarlılıkları yüksek bir taraftar istiyorum.
SPOR'U KARDEŞLİKTEN ÇIKARANLAR KARA LİSTEYE ALINMALI
Yeni sezonda bu anlamda beni umutlandıracak kararlar alındı. Yeni sezonda statlarda şiddet eğilimli taraftarların tribünlerden men edilmesi gibi sporu, şiddet- siyaset üçgenine çekmeye çalışanlara karşı önemli yaptırım kararları alındı. Yeni alınan kararlarla birlikte siyasi ve ideolojik içerikli slogan ve tezahüratlara da yasak getirildi. Stadyumları siyasi gösterilerin merkezi haline getirenler, futbol taraftarı arasına siyasi nifak sokanlar hukuki bedelini ödemelidir. Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisinde olduğu açıkça anlaşılan kişiler spor alanlarına alınmayacak. Müsabaka öncesi, esnası ve sonrasında başta tribünler olmak üzere spor alanı dışında veya yakın çevresinde ideolojik ve siyasi propaganda amaçlı kanunsuz eylemlere yönelik gerekli tedbirler alınarak bu tür eylemlere tevessül edenler hakkında gerekli yasal işlemler derhal yapılacak. Artık spor'da da bir kara liste oluşturmanın zamanı gelmiştir.
İZMİRLİ TARAFTARLAR
İzmir'de bazı kulüplerimizin süper ligde pek çok takıma nasip olmayacak bir taraftar kitlesine sahip olduğu biliniyor. Bu taraftar kitlesi ne pahasına olursa olsun, her türlü başarısızlıkta dahi takımını yalnız bırakmayan ve takımına her şartta son derece bağlı olan tutkulu bir kitle. Yıllardır süper lige hasret olan Göztepe, Karşıyaka, Altay gibi spor kulüplerimiz süper ligde birçok büyük takıma kıskandıracak taraftar kitlesine sahiptir. Bu taraftarlara ben buradan bir çağrı yapıyorum. İnsanlık için bir araya gelin ve Mısır'da Suriye'de yapılanları telin edin. Mısır'da oynanan oyunlara Türkiye'de izin verilmeyeceğini ve demokrasiden yana tavır aldığınızı gösterin. Stadyumlarda hep bir ağızdan ülkemizin birliği, dirliği, kardeşliği ve demokrasiden yana olduğunu dile getiren sloganlarla tarihe geçin. Düşmanlık, kin, nefret ayrımcılık, kamplaşma söylemleri değil; kardeşlik türküleri çıksın hep bir ağızdan. Eğer İzmir Cumhuriyet ve Gündoğdu meydanına inerseniz, insanlık için inmenin tam vaktidir. Eğer Mısır'da Suriye'de yaşanan vahşi katliamlar karşısında sesiniz çıkmıyorsa, ebedi suskunluğunuz insanlık için daha hayırlı olur.