Bir derbi düşünün ki; oynanan maç sonrasında (kisi iki kulübe, dördü kişilere olmak üzere), tam 6 çeşit ceza istemi olsun... Üstelik Van Persie’nin elini şortunun içine daldırarak yaptığı o çirkin hareket, ceza talebinin dışında tutulsun. Neymiş? O Hollandalı futbolcu, kimseye karşı kasıtlı değilmiş, tahrik unsuru içermiyormuş... Şortunu düzeltiyormuş!
Herif apış arasını okkalı bir şekilde avuçlamış, tuttuğu her neyse; Nouma’dan beter gözümüze sokacak, bu nedenle PFDK’lık olmayacak... Şaka gibi... Hatta hepimizle alay eder gibi... Birileri bizimle dalga ve maytap geçiyor; sabrımızı sınıyor gibi...
Olmaz böyle şey!
***
Hepimiz Şenol Güneş’i fi lozof ve efendi biliyoruz ama: öyle anlarda öyle söylemleri ve öyle hareketleri oluyor ki; pislik diye tanımladığımız insanlardan daha da beter tablolar sergileleyebiliyor. Kjaer’ın yüzünü sıkarak yaptığı hareket; ne fi lozofl uğa ne efendiliğe sığar.
Tosiç’in savunulacak bir yanı yok... Kendisinine sert (Hatta kasıtlı) girdiğini sandığı Van Persie’nin üzerine, o şekilde kabadayı kabadayı ve öfkeyle yürüyüp kafa tokuşturursa; dünyanın her yerinde kırmızı kartı görür. En az 3 maç ceza alır ki, bir daha efelik taslamasın.
***
Beşiktaşlı yönetici Metin Albayrak’ın soyunma odası koridorlarında hakemlerin üstüne yürümesi, küfürler savurması; kulübünün “Beşiktaşlılık” raconuna hiç uyuyor mu?.. şlediği suçun ceza karşılığı en az 3 aydan başlıyor ama, üst sınır olan 1 yıl almalıdır.
Beşiktaş’a saha kapatma, F.Bah- çe’ye para cezası: verile verile yalama olmuş, hiçbir caydırıcılığı kalmayan yaptırımlar... Ayrıca verdikleri cezaların neredeyse tamamı; bir şeklide geriye dönüyor, indirime giriyor. Spor hukukunun da vidaları gevşedi.
Önce yüksek ceza verip kimilerinin beklentilerini karşılıyor, sonra da bu cezaları Tahkim kararıyla indirip, diğer kesimin gönlünü almaya çalışıyorlar. Hukuku çocuk oyuncağına çevirdiler. Umarım, bu kez de aynı komedi oynanmaz... Böyle yapa yapa, Türk futbolunu asla kurumayan batak içinde bırakıyoruz. Debelendikçe de batıyoruz.
Yeter artık.