Bugün sözü, sandığa giderek sen söyleyeceksin. Bu öyle bir söz ki sadece bu gününü ve seni değil, yarınları kuracak. Çünkü sen, her ne kadar tekil ve bireysel bir eylem gibi gözükse de, Türkiye'mizin geleceğine oy veriyorsun.
Şu kısacık hayatımızı, Allah şerefle yaşamayı nasip etsin. Yüzler solmasın, boyunlar bükülmesin, kalpler kırılmasın, insan ki eşref-i mahlukattır, Allah hukuka halel getirmesin.
Bu seçim... İnsanımızı ciddiye alan, milleti asli muhatap kabul eden, insana insan olarak muamele edenlerle, milleti düşünce yoksunu ahali olarak görenlerin arasında geçiyor.
Bu seçim... İçki masalarında ağız dolusu küfürler ederek muhalefet ettiğini zanneden nefret dolu insanlarla, hayatını emek, alınteri, umut ve paylaşımla yaşayanlar arasında geçiyor...
Bu seçim... Yaptırtmayacağız, kapatacağız, yasaklayacağız diyenlerle, hizmet edenler, üretenler, inşa edenler arasında geçiyor.
Bu seçim... Başını örttüğü için okulundan, işinden hatta vatandaşlıktan atılan kadınların henüz kurumamış gözyaşlarının kıyısından geçiyor.
Bu seçim... Yasaklanmış ezanların ve ahıra çevrilmiş camilerin karanlık ağırlıklarının yanıbaşından geçiyor...
Bu seçim... ''İkna odaları''nda mahvedilmiş kızların henüz unutulmamış ah'larının içinden geçiyor.
Bu seçim... Fatih Sultan Mehmet Han'ın Camisi Ayasofya'yı kapatanlarla, Kıblesini asla unutmayıp, Allahu Ekber demekten asla vazgeçmeyenler arasında geçiyor...
Ayrıca unutma ki; Türkiye'nin bir ruhu var. Verdiğin oy, Türkiye'den ibaret değil. Kudüs'ten, Somali'den, Arakan'a kadar gözünü dikerek senden medet uman Ümmet-i Muhammed'i de hatırla oy verirken... Vicdanının sesini dinle.
Allah memleketimiz ve milletimiz için en iyisini, en güzelini, hayr olanı nasip etsin...