Bir annenin oğlunun şehit olduğunu öğrendiği anın haberini seyrettik perşembe akşamı. Haber falan değil aslında o, sadece katıksız bir acı....O acı anının görüntüleniyor olması ayıp, çirkin, kötü ama o görüntülerin yayınlanabilmiş olması en kötüsü...
Haber yöneticileri, editörler, aklınızı, vicdanınızı, insanlığınızı kayıp mı ettiniz? Yoksa söz konusu reytingse vatan dahil geriye kalan herşey teferruat mı?
***
Kimse haber alma özgürlüğünden falan söz etmeye kalkmasın. Özgürlükler ülkesi diye bilinen Amerika’da, 1991 Körfez Savaşı’ndan beri asker cenazelerinin medya tarafından izlenmesi yasaktır.
Sekiz yıl önce bir sivilin mahkeme kararıyla almaya hak kazandığı tabut fotoğrafları yerel bir gazetede yayınlanınca Pentagon hemen sansür koymuştu.
Yasal sansürü boşverin asıl olması gereken vicdani sansür. Editör dediğin bir haberin ya da görüntünün sadece süresi, yayın akışındaki yeri ya da diliyle ilgilenmez. Yayınladığın şeyin fayda zarar hesabını da yapmak durumundasın...
***
O katıksız acı anını yayınlamanın reytinge faydası var belki ama ya ülkeye? Hem “silahlar sussun” demek hem de silahların susması için gerek şart olan toplumun el sıkışma iştahını azaltacak görüntüleri yayınlamak nasıl bir çelişkidir? Israrla haber değil görüntü diyorum.
Bir annenin oğlunun şehit olduğunu öğrendiği an yaşayacağı acıyı herkes bilir.Bunun ete kemiğe bürünmüş hali haber değil sadece görüntüdür.
***
RTÜK şehit haberlerinin veriliş şekline dair düzenlemeler yapmıştı ama demek ki yetmemiş.
Belli ki haber bültenleri reyting ölçümünden çıkarılmadan bu işler düzelmeyecek.
Montajda en çok doğal ses efekti açılan, en hareketli görüntüleri defalarca tekrarlanan haberlere alıştık amakatıksız acıyı izlettirmeye kalkanlara alışmak zorunda kalmayalım.