Siyasi kutuplaşma 'ya sev ya nefret et' şeklinde çok yanlış bir tutum üretiyor.
Oysa hayatın hiçbir alanı siyah beyaz değildir. Hele konu insan ise hiç değildir.
İnsanları indirgemeci ve toptancı yargılarla tanımlamak haksızlığa ve adaletsizliğe sebep olur.
Herkesin iyi tarafları, başarıları, meziyetleri veya eksik tarafları vardır. Önemli olan toplamda insanların ne olduğudur.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a karşı üretilmeye çalışılan kin ve nefret dalgası toplum vicdanında ters teptiği için siyasi konumu güçlü şekilde devam ediyor.
19 yılda girdiği tüm seçimleri kazanarak iktidarını koruyabilmek ortada büyük başarılar olduğunu, milletle güçlü bir gönül bağı kurulduğunu gösterir.
Muhalefet, eleştiri yapmakla saldırmayı ve suçlamayı karıştırdığı için veya hiçbir başarıyı kabullenmek istemediği için inandırıcılık kazanamıyor.
Haksız yüklenmeler adalet duygusuna çarpıp buharlaşıyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yönelik siyasi tutumlar da adalet ve hakkaniyet ölçüsünü kaybettiği için anlamsız kalıyor.
Milletin vicdanı hassas bir terazi gibidir, insanları münferit hadiseler veya siyasi sataşmalarla değil, toplam değeriyle ölçer.
Soylu, AK Parti iktidarının politikalarını uygulayan bir siyasetçi, bunları beğenirsiniz veya beğenmezsiniz.
Soylu, bir tarzı, tutumu, üslubu olan da bir siyasetçi, bunu da beğenir veya beğenmezsiniz.
Ancak Soylu'nun hem bakan hem siyasetçi olarak yaptıkları, başardıkları, ortaya koydukları toptancı ve indirgemeci yaklaşımlarla ele alınmak yerine resmin bütünü açısından ele alınmalıdır.
Soylu SİYASETÇİ'dir ve başarılı bir siyasetçidir. Siyasete hasbelkader bulaşan, tepeden inme gelen, oturduğu koltukla bu vasfı kazanan biri değildir. Siyasetin her kademesinde bulunmak, en alt basamakları tırmanarak yükselmek ayrı bir siyasi tecrübedir. Bu tür uzun yıllara sari siyasi yaşamların her anı mercek altında olur.
Soylu TEŞKİLATÇI'dır. Bir siyasi hareketin ve örgütün parçası, sürükleyicisi, aktörü olmak insanlarla sıkı ilişki içinde olmayı gerektirir. Bu ise vefa, kadirşinaslık, sıkı ilişki, samimi diyalog ve ekip adamı olmakla mümkündür. Yol arkadaşlığına önem vermek ayrı bir meziyettir.
Soylu MÜCADELECİ'dir. Devlet-memleket meselelerinde de siyasi süreçlerde de mücadele adamı olmak siyasi ikballe değil dava adamlığıyla, azim ve fedakarlıkla alakalıdır. Türkiye'de siyasete soyunmak mücadeleye soyunmaktır. Defosu olanlar ne mücadele edebilirler ne siyasette uzun soluklu olabilirler.
Soylu, ÇALIŞKAN'dır. Tembel adamdan ne siyasetçi ne devlet adamı olur. Genel Merkez ve Bakanlık görevleri Soylu'nun yüksek performans ve gayretini ortaya koymuştur.
Siyasetçileri bir sözle, bir olayla, bir anla tanımlamak ne kadar yanlışsa bir takım iddia ve söylentilerle mahkum etmeye çalışmak da yanlıştır.
Eğer siyaset bu tür yaklaşımlara kurban edilirse veya indirgemeci yaklaşımlarla ele alınırsa siyaset kurumu bir bütün olarak kaybeder.
Siyasetçileri değersizleştirme operasyonları siyaseti değerleştirir ki bunun demokrasimize bir faydası yoktur.