Matbuat tarihimizde yalan haber konusunda bireysel performansıyla göz dolduran bir isim yerel basından çıkmıştır. İsmini ve yaşadığı yeri burada yazmayalım, Olur ya çoluk çocuğu hayattadır ve hemşehrileri haberlerden utanırlar. O sebepten ismi “E” diyelim.
E’nin ilk haberi 16 Ocak 1986 tarihinde basında yer alır. Ve birçok gazete tarafından ve UBA yani Ulusal Basın Ajansı tarafından yayınlanır. E’ye göre Erciyes Dağı 1999 yılında faaliyete geçecek ve patlayacaktır. Bu patlama ile sadece Kayseri değil tüm Kapadokya yöresi haritadan silinecektir. E haberin kaynağı olarak Erciyes’te araştırma yapan Hollandalı bilim adamlarını gösterir.
Haberin özellikle Kayseri’de oluşturduğu panik kolay kolay yatışmaz. Belediye sokaklarda gezdirdiği araçlarla anonslar yaptırıp halkı sükunete davet eder.
Haberin çıkmasının ardından Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) Kayseri milletvekili Mehmet Öner Meclis’te bir soru önergesi verip haberin doğru olup olmadığını sorar. Cevap içişleri Bakanı Yıldırım Akbulut’tan gelir. “Elimizde Erciyes’in patlayacağına ilişkin bir bilgi yok. Biz de basından takip ediyoruz” der.
Üç gün sonra ise Hollanda Büyükelçiliği’nin açıklaması yayınlanır. “Erciyes Dağı patlayacak haberlerine dayanak yapılan sekiz kişilik Hollandalı bilim adamı heyeti hayal mahsulüdür. Kaldı ki Erciyes Dağı’nda ya da Türkiye’nin başka bir yerinde inceleme yapan Hollandalı bilim adamı heyeti bulunmamaktadır.
Haberin çöp olduğu bu şekilde anlaşılır ama E, son sürat yalan haberlerine devam etmiştir.
“Hazreti İsa’nın mezarı Nevşehirde mi?”
“Piyango milyonerinin ahıra sakladığı 10 milyonu eşek yedi”
“Sovyetler Birliği okyanusun altından tünel kazıyor.”
“Teslim ol diye bağıran papağan hırsızı yakalattı.”
“Uçan daireler Nevşehir’de petrol arıyor.”
“Saldırgan eşeğin kulağını koparıp oğlunu kurtardı.”
“Bir kadının karnından iki metrelik yılan çıktı.”
E’nin haberleri böyle evlere şenliktir ama daha ilginç olanı bu haberler ulusal basında da yer alır. Yani Anadolu’nun bir ilinde yaşayıp masa başında haber uyduran E’nin sesi ulusal basında kendine yer bulur.
Herhalde en içler acısı durum da budur. Bir ülke düşünün ki gazetecilik adına uydurukçu bir muhabire bel bağlanır, onun komik ve trajik haberlerinden medet umulur.
Hâl böyleyken 9 Şubat 1986 tarihli Nokta Dergisi’ne bir mülakat veren E. her haberine güya bir cevap verir. Kimi haberin fotoğrafını yanında makine olmadığı için çekememiştir. Kimi haberde söz konusu kişileri artık bulmak imkânsızdır falan... Ve o mülakatta gazetecinin rolünün, haberi süslemek olduğunu söyleyerek haber anlayışını özetler.
E’nin gazetecilik macerası pek uzun sürmez. UBA’daki işinden ayrılan E. bir zaman yerel gazetelerde çalışır, gazeteciliği bırakır düğünlerde fotoğrafçılık ve ardından çiftçilik yapar...
E gibi gazetecilik yapanlar hâlâ basın sektöründe meslek icra ediyorlar. Onların işi daha kolay internet denen çöplükte haber olmaya müsait ne malzemeler var. Umudumuz gazetecilik meslek onurunun ve vatandaşın sağduyusunun bu tipleri meslekte barındırmaması ve haber namusunu gözeten işlerin ön plana çıkmasıdır vesselam...
Bu haftalık da bu kadar olsun kalın sağlıcakla...