Kalabalıktan korkan ve insanların karşısına çıkmak istemeyen pek çok insan, sosyal fobinin etkisi altında. Kişiyi yalnızlaştıran psikolojik rahatsızlıktan kurtulmak sanıldığı kadar zor değil.
Sosyal etkileşimler sırasında yoğun korku hissediyor musunuz’, ‘Sınıfta veya iş arkadaşlarınızla yemekteyken konuşmaktan kaçınıyor musunuz’, ‘Tanımadığınız insanların bir araya geldikleri faaliyetlerde sürekli nasıl davranacağınızı ve ne söyleyeceğinizi düşünüp duruyor musunuz’, ‘Toplantıdayken söz sırası size gelecek diye aşırı bir kaygı hali yaşıyor musunuz’, ‘Bir partiye katılmayı düşünürken terlemeye ve titremeye başlıyor musunuz’,
Eğer bu sorulara evet diyorsanız sosyal fobi olabilirsiniz. Sosyal fobi sizi dünyadan soyutlayabilir. Ama bu durum bir kader değildir. Günümüzde deneyimli profesyonellerle çalışıldığında çok kısa sürelerde bu sorun ortadan kalkmaktadır.
Hastayı toplumdan uzaklaştırıyor
Sosyal fobi, sosyal ortamlarda kişinin kendisini aşırı güvensiz hissetmesi, başkaları tarafından alay edileceği, reddedileceği, olumsuz olarak değerlendirileceği ve yargılanacağı düşünceleri eşliğinde yoğun kaygı yaşaması durumudur. Sosyal fobi, yetersizlik, utanç, aşağılanma ve kaygı duygularına yol açan, diğer insanlar tarafından olumsuz olarak yargılanma ve değerlendirilme korkusu olarak da tanımlanabilir. Bir insan sosyal ortamlarda huzursuz olup yalnızken iyi hissediyorsa, ya da tanıdıkları ile rahatken yabancı birilerinin olduğu ortamlarda kaygı yaşıyorsa sosyal fobisi olması ihtimali yüksektir.
İlaç ve EMDR tek çözüm
Sosyal korku tedavi edilebilir bir durum dur. ilaç tedavisine psikoterapi çalışması da eklenmelidir. Sosyal korkuya sebep olan travmatik deneyimleri ortadan kaldırmak için EMDR etkili bin yöntemdir. Eğer korku geçmişte yaşanan bir olayla gelişmişse EMDR adlı göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme yöntemi son derece hızlı ve etkili sonuçlara ulaşılmasını sağlar.
Bu belirtilere dikkat!
Sosyal fobi yaşayan bireyler aşağıdaki durumlarda ciddi ölçüde duygusal sıkıntı yaşarlar:
-Eleştirildiklerinde veya sataşıldıklarında: Utanç ve aşağılanmışlık hissi, cevap verememenin verdiği eziklik duygusu, karşısındaki kişiye öfke ve düşmanlık besleme.
-Dikkatler üzerinde olduğunda: Utanma, kızarma, sanki kendisi değil de başkası konuşuyormuş gibi hissetme, öfkelenme.
-Bir şey yaparlarken izlendiklerinde: Yaptığı işe odaklanamayıp izleyen kişinin kendisi hakkında ne düşünüyor olduğunu tahmin etmeye çalışma, bir şey söylendiğinde altında olumsuz bir mana arama.
-Yüksek kademeden, önemli insanlarla buluştuklarında: Ezik ve güçsüz hissetme, karşısındakinin onu nasıl değerlendireceğini düşünüp durma, bunun sonucunda konuşulanlara odaklanamama, söylemesi gerekenleri söyleyemediğine ve istediği imajı çizemediğine inanıp kendisine kızma.