Bir önceki yazımda sosyal izolasyon, başkalarıyla anlamlı bağlara sahip olmamak anlamındaki yalnızlığın hem beden hem ruh sağlığımıza zararlı olduğunu söylemiştim. Başka insanlarla duygusal bağlanmak, sosyal bağlara sahip olmak ise beden ve ruh sağlığımız için koruyucu özellik gösteriyor. O zaman şu soru anlamlı alabilir: Bir kişinin ne kadar sosyal bağ içinde olması normal veya yetersiz olarak değerlendirilmeli?
Benim klinik pratiğimde kullandığım bir modelim var. Karşımdaki kişiyi ortada işaretleyip etrafına ardışık üç halka çiziyorum. Birinci iç halka yakın dostlukları veya popüler dille kankaları gösteriyor. İkinci halka arkadaşları, üçüncüsü ise, tanıdıkları gösteriyor. Tüm bu tanımlamaları eş dışı ilişkileri için kullandığımı baştan belirtmeliyim.
Dostlarımız
Dost olmak, kanka olmak, yakın arkadaş olmak oldukça yakın bir duygusal ve sosyal bağı gösteriyor. Bu kategorideki kişi bizim hayatımızın önemli bir parçası demektir. Acılarımızı, sevinçlerimizi, hayallerimizi paylaştığımız kişidir. Hastalandığımızda başımızda duran, evlendiğimizde yanımızda olan kişidir. Telefonda en sık bağlantılı olduğumuz, zamanımızı en fazla geçirdiğimiz kişidir.
Benim önerim bu kategoride en az üç kişinin olması. Fazlasına itirazım yok. Hiç dostu olmamak veya dost kategorisinde sadece bir kişiye sahip olmak risk faktörü. Bu durumda kişinin sosyal izolasyon içinde olma olasılığı artıyor.
Arkadaşlarımız
Bu kategori ikinci halkayı gösteriyor. Arkadaş olmak dost olmak ile tanıdık olmak arasında bir yerde. Bu kişiler bizim hayatımızda önemli yerleri var ama bu dostlarımız düzeyinde değil. Onlarla muhabbet ediyoruz, vakit geçiriyoruz, haberleşiyoruz. Arkadaş sayımızdaki alt sınır dost sayısının iki katı olmasında fayda var. Benim önerim alt sınırı 6 civarında tutmak şeklinde.
Tanıdıklarımız
Bu kategori duygusal bağlardan ziyade sosyal ağımızda olanları gösteriyor. Telefon rehberimizdeki kişilerden oluşuyor. Adını bildiğimiz, karşılaştığımızda kısa sohbetler ettiğimiz, bir iş için karşılıklı fikir alışverişte bulunduğumuz kişiler. Sosyal ağın geniş olması sosyal etkinliğimiz açısından iyi. Tanıdıklarınızın fazla olması bir çeşit “sosyal sermaye” göstergesi. Sosyal ağlarınızın geniş olması paranızın çok olması gibi bir şey.
Sosyal bağ yatırımcısı olmak
Diğer bir mesele de dostluk, arkadaşlık ve tanıdık kategorilerinin dönemsel özellikler gösterebildiğini dikkate almak. Bu üç kategoriye girenler üniversite öncesinde, üniversite sırasında, üniversite sonrasında, ileri yaşlarda değişebilir. Liste dinamik olmak zorunda. Listeye giren ve çıkanların olması hem normal hem de gerekli. Listeden bazılarının düşmesi kaçınılmaz. Yeniler listeye girmediğinde listenin daralması da kaçınılmaz.
Üniversite bitimi ile dost ve arkadaş çevresi dağılmış, yenileri ikame etmediği için yalnız kalmış çok sayıda insan öyküsü dinliyorum. Bu sebeple; dostluk, arkadaşlık ve tanıdıklarımızı korumak ve geliştirmek için çaba içinde olmak gerek. Nasıl paramız için yatırım planımız var ise, sosyal bağlarımız için de yatırımcı bir bakışa ihtiyacımız var.