Son zamandaki olaylar doğru analizi güçleştiriyor. Varılacak yanlış sonuçlardan kurtulmak için meseleyi soru şeklinde ifade etmeyi ve okuyanlarla birlikte bir sonuca varmayı doğru buluyorum. Son günlerde İngiliz gazetelerinin açıkladığı ve devlet adamlarının katıldıkları bir ekonomi zirvesinde dinlendiği haberleri yayılıyor. Gazete bu haberi yetkililerden aldığı için soru şu hale geliyor. Bu kişilerin dinlendiği neden açıklanıyor? Operasyonda devlet dışında bir aktör yok. Madem dinlemek istediler ve başardılar bunu kamuoyuna sunmanın sebebi nedir? İlk bakışta konuyu devlet açıkladığı için onların, bu işi ne için amaçladıkları anlaşılamıyor. Buradan birbirine zıt sonuçlar çıkar. Ya bu kişilerin söyledikleri ülkenin aleyhinedir ve İngilizler bizi bu kişilerden kurtarmak istiyorlar, ya da devlet nezdinde onları yüceltmek istiyorlar. Çünkü izlendiklerine ve sonra deşifre edildiklerine göre o ülkenin bunlara yakınlığı söz konusu değildir.
***
Bu olayla ilgili bir sonuç çıkaramıyorum ya da vardığım sonuçların birilerini rahatsız edeceğinden endişe ediyorum. Fakat ülkemize yönelik çok önemli operasyonlar yapılacağını, hatta bugüne kadar iç siyaseti etkileyecek bazı operasyonlar yapıldığı ve bunun arkasında faiz lobisinin olduğu söyleniyor. Bugün ülkemizdeki olayları planlayanların hedefinin para kazanmak olduğunu sanmıyorum. Çünkü şu sırada önemli bir ülke olan Türkiye’nin yeri belirlenmeye çalışılıyor. Para peşinde koşanlar bundan ya haberdar değildir ya da önemsememektedir. Bu kişiler zenginliklerini kendi vasıflarından ziyade siyasetteki uygulamalardan elde ettiklerini düşünüyorum
Geçmişimizde de aynı şey gerçekleşmişti. Yönetimde değişiklik isteyen, özellikle dış güçler bazı operasyonlarla bizi istedikleri yere sürüklemişlerdi. Genelde askerlerden yararlanmak isteyenler askerlerin vazgeçemeyecekleri düşünceleri tehlikeye sokarken diğer yanda yakın tarihimizin anlattığı ve çoğunluğun desteklediği düşünceleri savunanları devreye sokarak darbe yapmışlardır.
Bu nedenle birbirine zıt görüşler ortalığı çatışma alanına çevirirken ben çoğunlukla bunların aynı güç tarafından desteklendiklerini ve darbeyi hazırladıklarını düşündüm. Yani hangi taraf kazansa sonuç benzer olacaktı. Çünkü iktidarı alanlar sokaktaki görüşlere inananlar değil bunları kullananlardı.
Bölgedeki büyük değişim çabaları nedeniyle bunların etkilerinin Türkiye’ye de sızması kaçınılmazdır. Ancak bir devlet olarak bu ve başka operasyonlara karşı koymamız gerekir. Bunun için iki temel soruyu cevaplandırmamız lazım. Birincisi bu işi hangi ülkelerin planlayabileceğini bulmak. İkincisi planlarını ne suretle uygulamak eğliminde bulunduklarını çözmek gerekir. Genel eğilim bu soruyu bir takım belgeler elde ederek cevaplandırmaktır. Oysa herhangi bir olay cereyan etmeden evvel dışımızdaki ülkelerin nasıl projeler kurguladıklarını, akıl yoluyla araştırmak, bunların kullanacakları yolun ne olacağını tahmin etmek ve buna göre savunmaya hazır olmak lazımdır. Hatta bu eylemleri planlayanları, beklentilerinden çok fazla zarara uğratmak için de ayrıca planlarımızın bulunması icap eder. Bu hukuk yolu değil varlığını savunma savaşının bir yoludur. O halde hiçbir olay yokken geleceği tahmin etmek ve önlemek söz konusudur ya da her şeye rağmen bir takım olaylar başlatılmışsa önceden alınacak tedbirlerle hukuka uygun bir tarzda akılla olayları çözmek gerekir.