En başından beri saat gibi işleyen bir sürecin en kritik noktası bugün yaşanacak. AK Parti Kongresi’nde Tayyip Erdoğan görevi Ahmet Davutoğlu’na devredecek. Sonu baştan belli olduğu için devir-teslim belki çokları için heyecan verici olmayabilir ama ülkenin en büyük partisinin en hassas meseleyi hasarsız atlatmış olması önemlidir. Üzerinde sayısız hesaplar yapılan kritik eşiklerden güçlenerek ve ne yaptığını bilerek çıkmak bir parti için büyük bir sermayedir.
Fırtınalı 30 Mart ve 10 Ağustos seçimleri de gösterdi ki AK Parti, genişlemesini henüz tamamlamamış bir partidir. Büyüklüğünü garantilemiş, oy tabanını tahkim etmiştir ama ulaştığı sınırın burası olduğunu söylemek mümkün değildir. Bugüne kadar üstesinden geldiği sorunlar ve bundan sonra çözmeyi vaat ettikleri potansiyelin büyüklüğünü ortaya koymaktadır.
Bundan sonra büyüme, iktidarın her biri bir diğerinden daha büyük sorunları çözme kabiliyetiyle ilgilidir.
Yeni anayasa, Kürt sorununun çözümü, paralel yapıyla mücadele ve elbette makro ekonomik değerlerin planlandığı gibi büyümesi... Daha fazla demokrasi ve hukuk devleti ile daha çok refah AK Parti’nin genişleme alanının da garantisidir. 2023 hedefleri; gerçekleştirildiği takdirde tam olarak bu tabloyu sunmaktadır. Türkiye tecrübesi de gösterdi ki daha fazla demokrasi daha çok refahın olmazsa olmaz şartıdır. Geride kalan dönemin formülü bundan ibarettir. Kişi başına 11 bin doları aşan gelirin, ekonomik zenginliğin sırrı aynı zamanda temel hak ve özgürlüklerdeki zenginleşmedir. Bu denklem beraberinde AK Parti’yi de yüzde 34.5’ten yüzde 52’ye ulaştırmıştır. Demokrasi sadece siyasal adaletsizliği ortadan kaldırmamış aynı zamanda karın da doyurmuştur. Bir ülkenin tarihinde kısa sayılabilecek sürede ev ve araba edinme yaşı 50’lerden 30’ların altına inmiş, ortalama yaşam süresi 65’lardan 75’lere yükselmiştir. Yine o kısa sürede asker-sivil bürokrasi statüko olma özelliğini büyük ölçüde kaybetmiş ve milli irade sistemin kalbine yerleşmiştir. Statüko artık sandık ve o sandıktan yükselen tercihtir, başka bir güç değil...
Türkiye’yi 12 yılda ne değiştirmişse şimdi daha çok zenginleşmek de aynı yoldan geçmektedir.
Bugünkü kongre yeni dönemin; yani çözüm bekleyen büyük sorunların sevk ve idaresinin işaretçisidir. Erdoğan-Davutoğlu eksenli yeni sistemin irade beyanıdır. Sadece bir devir-teslim değil bundan daha çok vizyon toplantısıdır. Sadece AK Partililer’in değil bütün ülkenin geleceğe dair ipuçları bulabileceği bir kongredir. O yüzden sonu baştan belli bir kongre değil, sonu merak edilen; hedefleri ve ilkelerinin hangi dilden ve hangi seviyeden ifade edileceği fevkalade önemli bir sahnedir.
Türkiye’yi nasıl bir gelecek bekliyor ve hangi haritayla yol alınacak, bugün göreceğiz.