Sonbaharın kadim meyvesiyle sıradışı yemekler

Şu günlerde sonbahar hasatları tezgahlara yayılmaya başladı. Kimi meyve sebze sadece sonbahara ait yani mevsimi kısa, kimisiyse ilkbahara kadar devam edecek. Hünnap tam sonbahar meyvesi. İlginç bir meyve. Parlak, yeşil kahverengi kabuğuyla içi kof ve kuru hissi veren belki de sadece bu nedenle bazılarının tatmayı bile düşünmediği bir meyve. Tadı biraz elmayı bile andırıyor. Lezzeti göreceli ama bence çok güzel. Asya’dan, Afrika’ya geniş bir coğrafyada hüküm sürüyor, bolca yetiştirilip tüketiliyor. 

Şu sıralar her gün gözüme alışveriş yaparken takılıyor. Anavatanının Suriye mi yoksa Çin mi olduğu konusunda tartışmalar, rivayetler bulunmakta. Güney Anadolu’da zaten bolca yetişiyor. Araplar kurutulmuş olarak çerez niyetine tüketiyor. Hatta yabanisinin şifa kaynağı olduğu, hastalıkların seyrini olumlu yöne değiştirdiği, eklem ağrısından gribe, kansızlıktan, gaz problemine kadar bir çok rahatsızlığa iyi geldiği iddia edilmekte. Şeker hastalarının da yiyebileceği söyleniyor. Gerçi bunu doktorunuzla bir konuşun, bana bol şekerli bir meyve gibi geliyor. Ama muz yiyemediği için potasyum alamayanlara ciddi bir potasyum kaynağı alternatifi.

Peki hünnabı aldık, çerez gibi bir iki yedik ya sonra? Sonrası tabii ki mutfağında fark oluşturmak isteyenlere. Bomonti Kiva’da dolması bile yapılıyor. Restoranın şefi Deniz Şahin, alıç, hünnap, rezene gibi Anadolu topraklarına yüzlerce yıl önce kök salmış sebzeleri hatırlatmayı çok önemsiyor ve menüye dahil ediyor. Merak edenler tam da mevsimiyken deneyebilir. O minicik sebzeleri tek tek doldurmak cidden büyük sabır, yapanların eline sağlık. Bense zeytinyağlı sıra dışı bir yemek ve basit bir salata denedim. Gayet başarılı oldu. Deneyeceklere şimdiden afiyetle!

Firikli hünnap