Son yaşadığımız süreç son derece yararlı ve kimin ne olduğunu anladığımız bir süreç oluyor. Ben kendi içinde tutarlı ve omurgalı duranlara-görüşlerine hiç katılmasam bile- büyük saygı duyarım. Mesela başka açılardan çok ağır eleştirdiğim Fehmi Koru’nun Abdullah Gül noktasında tutumu hep tutarlı oldu. Koru her zaman Gül’ün Türkiye’nin lideri olmasını savundu ve bu uğurda son 3 yıldır hem Erdoğan’a hem Davutoğlu’na muhalefet etti, hatta Başbakanımız Davutoğlu’nu “ En başarılı dönemi danışmanlığıydı. Sonra hep başarısız oldu” diyerek küçümser tavra girdi. Koru’nun Gül’ün yanında oluşu konjonktürel değil sahici ve samimidir. Koru’nun kendini rezil ettiği mevzu Aydın Doğan meselesidir. Aynı şekilde mesela Gürkan Zengin de her zaman sahici ve tutarlı bir Davutoğlu tutkunuydu. Ben sahici ve tutarlı duruş gösteren kişi benden nefret eden biri bile olsa saygı duyarım.
Fakat 26 Kasım 2014 ve özellikle 7 Haziran 2015 depremine kadar Tayyip Erdoğan’a yalakalık rekorunu kim kıracak diye aralarında yarışan 7’li çetenin bir anda sırf kendi çıkarları gereği Erdoğan’ı satması ve arkadan hançerlemesi hainliğin tam örneğidir. Bunlar hem Gül’den hem Davutoğlu’ndan nefret ederlerdi. Bu itibarsız ekibin önce Gül’e sonra Davutoğlu’na yanaşması tamamen menfaat ve güç devşirme beklentisindendir. Yarın bir gün bunlar Başbakanımız Davutoğlu’nu da tıpkı Erdoğan’a yaptıkları gibi satar. Nitekim şimdiden Gül-Arınç kliği yönünde rotayı değiştirdiler. Oysa bu klik Başbakanımızdan “ Davutoğlu eski danışmanımdı.
Siyasette benim sayemde var” diye aşağılayarak bahsetmekten sıkılmayan aklını yitirmiş bir kliktir. Başbakanımızın danışmanlarının bu gerçeği iyi değerlendirmesi gerekir. Şu an sadece Etyen Mahçupyan bu tabloyu doğru gören ve esaslı analiz eden aktördür. Bu konuda geçen cumartesi yayınlanan yazımı herkes ayrıntılara dikkat ederek okumalıdır. Değerli Başbakanımızdan esasında nefret edip başka çareleri kalmadığı için menfaat sebebiyle yanaşanlara tedbir alınmazsa bundan bizzat Başbakanımız zarar görecektir.
Erdoğan’a bu hainliği yapanların başlıcası bir de utanmadan Erdoğan’ın yancılarından vodvil kahramanlarından bahsetmiş. Bu topraklar yancılık ve yalakalık konusunda senden daha ilerisini görmedi kardeşim. Sen arkadan vurmanı ve ihanetini lafazanlıkla kapatamazsın. Erdoğan’ı Hz. Musa yerine koyacak ölçüde yaltaklanan kişi sadece sensin. Zaten bu tip yalakalardan sonra en büyük hainlerin çıktığını tarih bilimi bize öğretiyor.
Elbette geçen yazımın son paragrafında ifade ettiğim gibi menfaat ve güç beklentisiyle Cumhurbaşkanımıza da yaltaklanmaya kalkanlar ile iktidar hesaplarıyla saçmalayanlar şüphesiz vardır ve zamanla onlar da tasfiye olacaktır. Geçen yazımın son paragrafı herkes tarafından son derece dikkatle okunmalıdır. Nasıl ki çıkarı için Başbakan Davutoğlu’na yanaşıp Cumhurbaşkanımıza haksız saldıranlara kızıyorsam durduk yere zorlama bahanelerle Başbakanımız Davutoğlu’na saldıranlara da aynı şekilde tepkiliyim. Akıl ve ahlak zemininden uzaklaşmak intiharın başlangıcıdır.
CEVAP VE DÜZELTME METNİ
T.C
ANKARA BATI
1. SULH CEZA HAKİMLİĞİ
DEĞİŞİK İŞ NO: 2016/139
HİDROMEK markasının yaratıcı ve tescilli sahibi HİDROMEK-HİDROLİK VE MEKANİK MAKİNA İMALAT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, yerli iş makinası üretimi yapmakta olan, kurulduğu günden bu yana Türkiye Cumhuriyeti ekonomisi ile istihdamına katkı sağlamayı ilke edinmiş bir firmadır.
Firmamızın, Star Gazetesi’nde 12.12.2015 tarihinde, yazar Cem Küçük tarafından “Devlet ve İş Hayatını Esir Eden Fetö” başlıklı yazıda belirtilenin aksine, TUSKON adlı konfederasyon ile hiçbir bağlantı bulunmadığı gibi, “FETÖ” olarak ifade edilen terör örgütü ile hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır.
Ayrıca, yazıda belirtildiği üzere, Şirketimiz aleyhine savcılık incelemesi başlatıldığı yönündeki ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır. Yayımlanan yazıda Şirketimiz hakkındaki ifadeler mesnetsiz ve gerçeğe aykırıdır. Hidromek- Hidrolik ve Mekanik Makina İmalat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından kamuoyuna saygıyla duyurulur.