Bodrum eskiden süngerleriyle ünlüydü. Metrelerce suyun altından ekmek çıkartan süngercilerin hikayelerini konu alan bir de Yeşilçam filmi çekilmişti diye hatırlıyorum. İz Tv’de Savaş Karakaş imzalı ‘Son Süngerci’yi seyrederken aklıma geldi bunlar. Son Süngerci Aksona Mehmet 62 yaşında, suyun altında hala ok gibi gidiyor ama sonuç değişmiyor. Bodrum’u var eden sünger avcılığı artık son temsilcisiyle yaşıyor. İşin televizyonculuk yanına gelince, sanırım Savaş Karakaş’a hepimizin bir teşekkür borcu var. Sadece bizim değil aslında gelecek kuşakların da... Zira bu belgesel sayesinde çocuklar sünger avcılığının ne olduğunu kitaplardan anlamaya çalışmayacaklar, izleyerek görecekler. Ekmeğini taştan çıkarmak sözü belli ki sünger avcılığı tarihinden eski, aksi olsaydı taş gider yerine sünger gelirdi. Uzatmayayım, son dönem yapılmasına en çok sevindiğim belgesel oldu bu. Tekrar yayını vardır, mutlaka yakalayıp seyredin derim...
Ödüllü diye seyredilecek programlar
Antalya Televizyon Ödülleri dağıtıldı. Ödül alan bazı programların adını sokakta duyan bile olmadığından eminim. “Sokağa değil televizyonculuğa baktık” demesin kimse. Bu işte altın bir kural vardır, dünyanın en iyi programını yap seyredilmiyorsa değeri yoktur. Dedim ya bazı tercihler çok ilginçti, arkasını kurcalıyorum, uzun uzadıya tartışacağız...
Alınteri ama kimin
History Channel’da cumartesi gecesi tam bir şov vardı. Hitler ve Naziler’in yükselişi ve çöküşünü anlatan 2 belgesel arka arkaya yayınlandı. Savaş çıkarmak için Polonya sınırında yapılan provakasyonlardan tutun da sokak ortasında öldürülen insanlara kadar çok çarpıcı sahneler vardı bu belgeselde. En ilginç olan şeylerden biri de, Polonya’da tutsak alınan insanların Almanya’da fabrika ve tarlalarda çalıştırılmasıydı. Naziler ‘üstün ırksınız, onlara iyi davranmayın’ diye genelge bile yayınlamışlar. Savaş başlı başına pis bir iş ama pisliğin dereceleri varsa bu en kirli olanıymış...