Beşiktaş öylesine yıpratıcı bir kayıplar dizisi yaşadı ki... Sürekli kazanmaktan öte çıkarı kalmadı. Yoksa atı alıp öne fırlayacak rakibi çoktu.
Onlardan biri de Bursaspor’du. İkisi de kötü gidişlerini son haftalarda frenleyebildiler. Hatta futbollarını iyileştirdiler. Ligin yükselen değerleriydiler. Ancak Bursa dün mücadeleye o yükselişini sürdürerek girişirken Beşiktaş’ta tam bir durgunluk egemendi! Bursaspor özgüven ve tempo ile ilk yarının baskın yanı olurken Beşiktaş bir maç önceki güzelliklerini hiç gösteremedi! O maçta iyi olmayanı bulmak zordu, dün özellikle ilk yarıda iyi olanı! Maça kendilerini veremediler! Mersin İY maçındaki gibi çabukluk ve tek topla oynama yoktu. Yeterli konsantrasyonun olmayışı o çabukluğu göstermesini engelledi. Kenarları rakibine kaptırdı Beşiktaş. Hücuma çabuk çıkamadı, savunmada alan daraltamadı! Kenarlarda Olcay ve Holosko ne hücumu ne savunma yardımını becerebildiler. Ortada Veli ile Necip de yetersizdiler.
Fernandes top tutmak durumunda kalınca kayıplar yaptı. Bursaspor’un Fernandes’i Batalla ise dimdik ayakta idi. Alan kontrolünü yitirmiş Beşiktaş karşısında Bursaspor dilediğince bir ilk yarı geçirdi. Belluschi vuruş girişimlerinde başarılı olsa ilk yarı 3-0 kapanırdı!
Beşiktaş seyircisi takımla birlikte havaya girmiş ve stada koşmuştu, ama ilk yarıda takımlarında o coşkuyu göremedi. Gene de arkasında durmayı sürdürdü. İkinci yarı başlarken taraftar katkısı müthişti. Beşiktaş’ın da ikinci bölüme başlayışı maç öncesi beklendiği gibi soluk kesiciydi! Hemen dayanılmaz bir baskı kurup üç dakikada iki gol üreterek öne geçtiler. Coşku doruğa çıktı, ancak önce yardımcının ofsaydı sonra McGregor’ın topu elinden kaçırması Bursaspor’un beraberliği yakalamasına yaradı. Beşiktaş’ın kazandığı penaltı da bir hakem hatasıydı. Bundan sonrası bir Rus ruleti gibi oynandı. İki taraf da inatla yalnız kazanmanın peşinde koşarken savunmalarında zayıfladılar. İkisinin de üç puanı almanın sınırsız çabasını göstermesi alkışa değerdi. Belki biri kazansa ötekine yazık olacaktı. Özellikle Beşiktaş maçtan ders çıkarmalı. İkinci yarıyı böyle oynayabiliyorsa, ilk yarıda neredeydi?