"Erdoğan sen en çok meydanlardan korkarsın. Bu akşam Saraçhane'yi görüyor musun? Sen en çok sokaklardan korkarsın. Artık sokaklardayız, meydanlardayız. Korkmaya devam et.
Biz değil sen korkacaksın. Sokaklar bizimdir, meydanlar bizimdir. Bana diyorlar ki sokak çağrısı mı yapıyorsun?
Evet, evet, evet."
Bu sözler Atatürk'ten miras koca CHP'nin genel başkanı olan Özel Özgür'e ait.
İnanılır gibi değil.
Genel Başkan mı...
Şu en kritik günlerde koca parti başkanının söylediği laflara bakın.
"İnsanları sokaklara davet ediyorum."
İnsanları sokaklara davet etmek demek tüm ajan provokatörleri de sahaya çekmek demektir.
Yarım asırdır bu tür olaylarda, böylesi kurulan tuzaklarda binlerce insanını kaybetmiş böylesi onlarca badire atlatmış bir ülkenin topraklarında bu lafları etmek hangi akılla açıklanır bilinmez.
15 Temmuz'da Aklınız Neredeydi...
Biz bu sokak aklını 15 Temmuz'da hiç göremedik.
Senin arkasından hançerlediğin genel başkanından, partinin iki numarası senden ve diğerlerinden FETÖ'ye karşı hiç böyle sokak çağrısı göremedik.
Madem bu kadar sokağa meraklısınız, madem bu kadar sokak çocuğusunuz, o gün aklınız neredeydi.
Dökülseydiniz ya bugünkü gibi ortalıklara davet erseydiniz ya insanları meydanlara sokaklara.
Gıkınız çıkmadı...
Şimdi hal böyle olunca da insan sormadan edemiyor.
Yoksa sizde, yoksa sizde...
Hadi beni daha fazla konuşturmayın...
Sizi Gidi Sizi...
Tam insanları sokağa davet edeceğiniz gün hepiniz yok oldunuz.
Neredeydi aklınız, neredeydi bedeniniz?
Bu işler öyle belediye başkanın evine kurulup televizyonda darbe girişimini seyretmekle olmuyor.
Görmedik mi zannediyorsunuz, 15 Temmuz gecesi kayboldunuz, 16 Temmuz sabahı darbe engellenip darbeci vatan hainleri don atlet milletin huzuruna atılınca ortalığa çıkıp vatansever kesildiniz.
Biz bu ucuz numaraları yedik mi zannediyorsunuz.
Başka Numaranız Kalmadı...
Bundan dolayı dönüp dönüp aynı şeyleri tekrar ediyorsunuz.
Sokağa davet, sivil itaatsizliğe çağrı, sokakları karıştırmak, gerilim kaos partinin politikası haline geldi.
Kılıçdaroğlu'nun adalet yürüyüşü bu işte ki ilk denemeydi.
Zannetti ki Kılıçdaroğlu adalet yürüyüşü diye bir dümen tuttururum, milyonları arkama takarım, sokakları yakar yıkar bütün ülkeyi ateşe verir böylelikle de üzerime düşeni yerine getirmiş olurum.
Olmadı yapamadınız, kendiniz çaldınız kendiniz oynadınız, kendiniz yürüdünüz kendiniz gezdiniz.
Neden?
Çünkü millet gazınıza gelmedi.
Bu kez kurumları basmaya kalktınız.
Olmayınca bütün devlet memurlarını sivil itaatsizliğe, isyana davet ettiniz.
Bu oyunda elinizde patlayınca bütün memurları geldiğimizde hesap soracağız diye tehdit ettiniz.
Böylesi birçok ucuz numara deniyorsunuz ama olmuyor.
Olmayacakta...
Şimdi tutmuş suç ortaklığını örtmek, konuyu saptırmak için İmamoğlu'na destek ayaklarıyla yine milleti sokağa davet ediyorsunuz.
Yav sen önce savcılığın iddia ettiği hususların hesabını versene...
İmamoğlu gibi proje birini savunmayı bırakıp partini aklamaya çalışsana.
Yarın bu suçların hepsi sabit olursa, İmamoğlu tüm bu iddiaların altında kalırsa, nasıl çıkacaksın toplum içine, nasıl bakacaksın CHP'li seçmenin yüzüne...