Milyarların döndüğü bir piyasa olan sokak köpekleri piyasasına nihayet müdahale edilecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunulan rapordaki şu rakamlar birileri için oldukça iştah açıcı: "İç piyasada son 5 yılda 36 milyar lira değerinde 893 bin ton köpek maması üretildi. Son 5 yılda 1,5 milyar dolar (48 milyar TL) değerinde 937 bin ton köpek maması ithal edildi. Böylece toplam mama maliyeti 84 milyar lirayı buldu."
84 milyar lira sadece mama parası. Bir de "Köpeklere barınak yapacağız, köpeklere şunu alacağız bunu alacağız" diye avanak avına çıkanların topladıkları rakamlar da 84 milyarın çok üstünde. Daha birkaç gün önce bir kadın sosyal medya X'deki takipçilerinden 27 milyon 800 bin TL toplamalarını istiyordu. Neymiş, köpeklerin ihtiyaçları varmış!
Kadın toplumdaki potansiyeli biliyor ki bu yüksek meblağı isteyebiliyor. Dernek adı altında kurulan köpekçi çetelerin bunca yıldır nasıl vurgun yaptığını mezkûr meblağdan hesap ediniz. Bürokrasimiz, vatandaşlarımızın bu çeteler tarafından uzun zamandır 'tokatlanma'larını, hayvan sevgilerinin istismar edilmelerini seyretti. Neyse ki karar almışlar, sokak köpekleri kullanılarak para isteyenlere soruşturma açacaklarmış.
Başkan Erdoğan'ın "artık şu rezalete müdahale edin" demesiyle hazırlanan raporda Türkiye'nin bir kuduz ülkesi olma tehlikesine de dikkat çekiliyor: "Türkiye, kuduz riski konusunda Afrika ve Asya ülkeleri ile aynı yüksek risk kategorisine girdi. 2018-2022 yılları arasında kuduz riskli temas sayısı ortalama 260 bin 606 iken 2023 yılında bu sayı 437 bin 601'e çıktı. Son 20 yılda ise toplam 4 milyon kuduz riskli temas, 30 adet kuduz vakası yaşandı."
Sokak köpekleriyle alâkalı, içinde sahiplenilmeyen köpeklerin uyutulmasının da yer alacağı söylenen kanun tasarı hazırlandığı açıklandı. Milyarlarca liranın ellerinden gideceği korkusuyla köpekçiler ortalığı velveleye başladı ama halkın ekseriyeti köpek meselesinin kökten halledilmesini istediğinden toplumdan destek bulamıyorlar.
Bu meselede çok geç kalındı demek bile vahameti anlatmaya yetmiyor. Zamanında, içlerinde benim de olduğu birçok kişi mevzuyu defaatle gündeme getirdi ama sesimize kulak bulamadık!
Mevzunun geldiği nokta, sokak köpekleri sorunu devletin güvenliğini tehdit edecek hale geldi. Başkan Erdoğan'a sunulan rapordan aktarıyorum: "Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler başta olmak üzere insanların günlük yaşantılarının kısıtlanması, trafik kazalarının yaşanması, vatandaşların sokaklarda hayvan besleyen kişilerle kavga etmeleri sebebiyle toplumsal huzursuzluk yaşanması, çiftlik hayvanlarının telef olması, devlet kurumlarına güvenin azalması."
Zararın neresinden dönülse kârdır. Dolandırıcıların ve bunların elinde oyuncak olmuş, idrakten yoksun köpek severlerin yaygarasına bakmadan acil olarak kanun çıkartılmalı.
Biliyorum, bu güruh insan sevmiyor. İddia ettikleri gibi hayvan da sevmiyorlar. Saplantılı bir şekilde sadece köpeklerin peşindeler. Gerçekten hayvansever olsalardı sokaktaki vahşi köpeklerin parçaladığı diğer hayvan türleri için de feveran ederlerdi.
Tabiî ki sadece kanun çıkarmak yetmiyor. Esas olan uygulama. Birileri para kazanacak ve birileri de sapkın duygularını tatmin edecek diye zavallı köpekler sokaklarda bırakılmamalı. Köpekleri bu güruhtan kurtarmalıyız. Devlet ayrıca, köpekler tarafından parçalanan çocuklara nefret kusabilecek kadar akli melekelerini yitirmiş bu güruha psikolojik destek sağlamalı. Bütçeyi de, mâlûm dolandırıcıların mal varlıklarına el koyarak oluşturabilir. Nasıl olsa para bu hastalardan tokatlanmış para!..
Güvenlikli sitelerde oturanların, arabalarıyla yolculuk edenlerin, çocuklarını servisle okula götürenlerin bu mevzuda bizleri anlamalarını beklemiyoruz. Nereden bilsinler sabahın altısında ıssız sokaklarda otobüs durağına yürürken, her an sokak köpekleri tarafından parçalanma korkusuyla yürümeyi. İnanıyorum, bu sefer insanlık kazanacak!