Küresel sermayenin, yani dünyaya hükmetmek isteyen sermayenin önemli bir temsilcisi ile hayali bir sohbet yaptım. Bunu paylaşmak istiyorum ama hayali olduğunu tekrarlıyorum. Mr. X ile şunları konuştuk:
-Siz Dünyaya hükmetmek istiyorsunuz ama devletler varlıklarını sürdürüyor ve kendi ülkelerini yönetiyor. Askerlerle siyaseti belirliyorlar ve şu sırada Ukrayna’ya Rus askerleri giriyor. Suriye’de siz yoksunuz ama eski yapı aynen var ve bir iç çatışma gerçekleşiyor. Siz askersiz bir yapı oluşturmayı düşünüyordunuz ve tüm dünyayı tek bir yapı içinde yönetmeyi düşünüyordunuz.
-Sen bizi yanlış anlıyorsun ve devletleri ortadan kaldırarak merkezi bir yönetim kuracağımızı sanıyorsun. Bizim projemiz tamamen farklı. Eski yapıları ve onların içindeki bürokrasiyi sürdüreceğiz ve siz bizim mücadeleyi kaybettiğimizi düşüneceksiniz. Ancak bu yapıda yaprak bile kımıldasa bizim irademizin ürünü olacak. Biz dünyayı acemi yöneticilerin elinden kurtaracağız. Onların soy, inanç ve coğrafi farklılıklara göre inşa ettiği yapıyı manevi anlamda bütünleştireceğiz. Ancak insanların nasıl yönetildiklerine bakmayıp kendilerinden birinin yönetimini istediğini biliyoruz. İnsanlar geçmişte evlatlarını bile katlettiler ama buna kimse itiraz etmedi. İktidarda bir katil değil kendi istedikleri biri oturuyordu. Şimdi hiç farketmedikleri hatta kim olduğunu bile bilmedikleri kişiler onları yönetecekler.
-Siz bizden daha zalimsiniz. Şimdi sizin de içinde bulunduğunuz bir mücadele var ama asker de kullanılıyor. İç savaş da çıkıyor ve masum insanlar hayatını kaybediyor, eziliyorlar.
-Biz kendi düşüncemizi ortaya koyup mücadele etsek bize hayalperest diyecekler ve kimse bizi desteklemeyecek. Bunu bildiğimiz için mücadeleyi eski metotlarla sürdürüyoruz. Çatışan taraflardan birini, düşünce planında değil alet olacağı eylemlerle bize hizmet etmesini sağlıyoruz. Mesela Suriye’de devlet, halkına bir düşmandan daha zalimce davranıyor. Burada çatışan taraflardan hiçbiri kazanamayacak ve yeni bir yönetim iktidara gelecek ve eğer Türkiye gerektiği biçimde davranırsa siyasi olarak olmasa bile birlikte yaşayacaklar. Bizim için siyasi sınırların hiçbir anlamı yoktur. Ülkeler ve insanlar arasındaki ilişki belirleyicidir. Ülkeler bugüne kadar güçlerine önem verdiler ama hiç kimse insanları değiştiremedi ve yenilmiş bir soy ya da inanç sahibi kimseler oldular uygun bir zamanda intikam almaya çalıştılar. Bizim böyle bir metodumuz yoktur. Bir ülkeye hükmediyorsak orada ortaya çıkacak akıllı insanlar ülkelerini yönetir ama bu bizim için bir yenilgi değil zafer olur.
-Ama siz silah olarak parayı kullanıyorsunuz ve mücadelede halk ekonomik sorunlarla karşılaşıyor. Bu da savaş gibi bir olay.
-Siz neden kılıç ve mızrak kullanmıyorsunuz ve nükleer silaha kadar icat ettiniz. Bizimle mücadele çok kolay. Eğer ülkenizde bilgiye ve akla görev verirseniz bizi durduran hatta yenebilenler çıkabilir. Bu durum aynı zamanda bizim zaferimizdir. Çünkü biz duygusal hedeflere akıl kullanarak varılmasını istiyoruz. Sizde hiç kimse akıl kullanmıyor ve siyasette ahlaki değerler, bazen uydurularak kullanılıyor. Bu durum akılla hareket edenlerin yorganın altında olduğu anlamına gelir. Belki de biz oradayız.