Hava soğuyor, sıcaklık artık mevsim normallerinde. Hatta bazı bölge ve şehirlerde normallerin de altına inmeye başladı. Hayat biraz daha durağanlaşıyor sıcak yaz günlerine göre... Her şey teker teker kızıllaşan, dökülen yapraklarla başlıyor aslında. Farklı bir mevsime giriyor oluşumuzun ilk habercisi yapraklar buz gibi esen rüzgarla savrulurken oradan oraya, artık anlıyoruz hiçbir şeyin sıcak günlerindeki gibi olmayacağını. Vücudun optimum ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla enerjiye ihtiyacımız var, üstelik en önemli enerji kaynağımız güneşi artık daha seyrek görebiliyorken.
Daha az güneş, daha soğuk hava, yağmur rüzgar ve fırtınanın en çok etkilediği konulardan biri de ekonomi. Borsa takipçileri, yatırımcılar, CEO’lar ve patronların bu aralar dikkate almaları gereken en önemli konulardan biri de havanın durumu. Onlar için hava, en az euro-dolar paritesi kadar etkili bu aralar. Çünkü soğuk hava iş verimliliğini de düşürüyor maalesef. Nasıl mı? Hava sıcaklığı azaldıkça algılama yetisi azalıyor, düşünme ve tepki verme süresi uzadığından refleks süreleri de otomatikman uzuyor. Dolayısıyla iş ve projeleri bitirme süreleri de uzuyor. Isı stresi başlıyor böylelikle...
Ya açık havada çalışanlar? Simitçiler, trafik polisleri, belediye işçileri, seyyar satıcılar, pazarcılar... Onların girdiği ısı stresi ne olacak? Üstlerinde istedikleri kadar kalın giysileri olsun; el ve ayak parmakları, burun ve kulakları soğuktan korumak çok zor. Soğuktan etkilenen el parmakları incelikli iş yapma hatta işleklik yetisini kaybedebilir.
Soğuk havayla birlikte algılama yetisinin azalması, en çok da öğrencileri mağdur ediyor. Ders çalışma süresi uzuyor haliyle. Öğrenciler soğuk havalarda daha çok çaba ve emek sarf ederler anlayabilmek, öğrenebilmek adına. Dolayısıyla daha çok ekstra enerjiye ihtiyaç duyarlar.
TRAFİK KAZALARI DA ARTAR
Sadece öğrenciler de değil tabii ki. Düşünme ve tepki verme süresinin uzaması, trafikte kaza sayısını da artırır. Yağmurun yolları kayganlaştırması, gece yolların buzlanması, karlı günlerde yolların donması yetmezmiş gibi soğuk hava bizim daha dikkatsiz olmamıza neden olur. Trafikte kaza riskini artıran bir etken daha kendiliğinden ortaya çıkar. Havalar soğudukça dikkat etmemiz gereken o kadar çok şey var ki aslında. Soğuktan korunmak hantal, kalın ve ağır kıyafetler giyinmek anlamına gelmez aslında. Hatta tam tersine kışın birkaç tane çok fazla kalın olmayan giysileri kat kat giyinmek gerekir. Aşırı kalın, ağır, açık renk ve tek parça kıyafetleri özellikle tercih etmemek gerekir. Çünkü ağır kıyafet giyinmek bizi ısıtmak yerine, sadece onu taşımak için harcadığımız enerjiyi artırır. Bizi acıktırır ve bizi kalorili yiyeceklere yaklaştırır. Sonuç bolca yağ ve kilo olarak bize geri döner.
İNCE GİYİNİN
Öyleyse ne yapmalı? Daha ince, ama kat kat koyu renk kıyafetler giymeli, mutlaka kulak ve burnu kapatacak atkı ve şapkaları tercih etmeli, kesinlikle eldiven kullanmalı, hatta beş parmak yerine, iki parmak eldivenler tercih etmeliyiz. Bizler birer kardan adam değiliz, o yüzden atkı-şapka-eldiven üçlüsünü kullanmak için kar yağışını beklemeyin. Zira bu küçük aksesuarlar, sizi soğuk algınlığından da en iyi koruyan yardımcılarınızdır.
TOPRAK SUYA DOYDU
SAĞANAK yağış dere yatağı çevrelerinde sel riskini daha da artırıyor çünkü toprak artık suya daha doygun.
SAĞLIK İÇİN HAVALANDIRIN
HASTALIK sezonu başladı, evleri ve kapalı ortamları sabah havalandırın.