Antibiyotikler yokken bal vardı! Yıllar geçti, dünya değişti ama o hala soğuk algınlığı dahil mikroplarla mücadelede tüm dünyanın en çok tercih ettiği savunma yöntemi.
Antibiyotikler keşfedilmeden önce insanlar doğal kaynakların sağladığı devalardan ‘soğuk algınlığı’ dâhil her türlü enfeksiyona karşı savaşta yararlanıyorlardı. Enfeksiyonlara karşı bireylerin kendi kendilerine ne gibi önlemler aldığı veya hekimlere başvurmadan tedavi için ne şekilde uygulamalar yaptıkları konusunda yeni yayımlanan bir saha çalışmasının sonuçları dikkatimi çekti. Ülkemizden iki tıp fakültesinin yer aldığı kalabalık bir araştırma ekibinin Avrupa’da 27 ülkede 3074 kişi üzerinde yürütülmüş. Çalışmada doğal ürünler ve sentetik ilaçlar (ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçlar, öksürük şurupları, burun spreyleri, vitamin destekleri) dâhil yatak istirahati, tavuk çorbası, banyo vb. tüm seçenekler değerlendirilmiş.
Sonuçta soğuk algınlığına karşı mücadelede en çok tercih edilen seçeneğin ‘bal’ olduğu görülüyor. Avrupa’da ankete katılanların yaklaşık olarak yarısının ilk tercihi bal olmuş. İkinci sırayı ise narenciye ürünleri; portakal (yüzde 38,1), limon (yüzde 31,1), mandalina (yüzde 25,2) yer alıyor. Ancak narenciyeler arasında greyfurtu tercih edenlerin sayısı oldukça düşük (yüzde 6,7). Sıralamada çok tercih edilenler arasında yer alan bir başka bal ürünü ise ‘limon+bal’ (yüzde 18). Doğal ürün seçenekleri arasında ayrıca tıbbi nane (yüzde 17,9), papatya (yüzde 17,3), adaçayı (yüzde 16,8), zencefil (yüzde 13,4), kekik, tarçın (yüzde 7,9)yer alıyor. Sentetik ilaç tercihlerinde ilk sırada parasetamol (ağrı kesici) (yüzde 38,2) ve C vitamini (yüzde 28,2) geliyor. Parasetamolün karaciğer hasarına yol açan bir ilaç olduğu, tek başına C vitamininin vücutta emiliminin çok düşük olduğu göz önüne alındığında doğal ürün seçenekleri bu konuda en akılcı yaklaşım kanımca.
Balla kuvvetlenin!
Gerçek balın içerisinde bulunan enzimler ağızda tükürük ile temasa geçtiğinde ortaya çıkan hidrojen peroksit kuvvetli mikrop öldürücü etkiye sahip bir bileşik. Zaten balın yaralarda iltihabın önlenmesinde etkinliği de bu oluşan maddeye bağlı. Ayrıca balın yoğun kıvamı ve asitliği (pH 3,2-4,5) mikropların gelişimini engelliyor. Balın bu özellikleri nedeniyle mikroplar bala karşı antibiyotikler gibi direnç geliştiremiyorlar. Yayımlanan bir başka yeni çalışmada da balın antibiyotiklere dirençli bazı mikroplar üzerinde etkili olduğu gösterilmiş.
Balın etkinliğini artırmak için yukarıda bahsettiğim bazı seçeneklerden ilave ederek daha lezzetli daha etkili bir karışım hazırlanabilir. Gerçekten kaliteli olduğunu bildiğiniz gerçek balı alıp içerisine zencefil, tarçın kabuğu özütü, karanfil özütü, propolis, limon özütü katabilirsiniz. Tarçın kabuğu ve karanfil içerisinde bulunan öjenol kuvvetli mikrop öldürücü etkisi ile bilimsel araştırmalar ile de ortaya konulan baharatlardır. Her gün bu karışımdan birkaç defa bir tatlı kaşığı almak ya da sıcak su içerisine katarak içmek soğuk algınlığından korunmanızda ya da hastalığa yakalanmışsanız şikâyetlerin hafifletilmesinde yararlı olacaktır.
Balın iltihap önlenmesinde etkinliği içeriğindeki hidrojen peroksit’ten geliyor.