Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin arasında Soçi'deki zirve, Türkiye-Rusya ilişkilerinde tarihî bir kilometre taşıdır.
Zirvede, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin 4 saat sürmesinin anlattığı da budur.
Türkiye, bir savaş ortamında, dünyanın hayret bakışları arasında Rusya ve Ukrayna'nın güven duyduğu etkili tek ülke konumuna geldi.
Tahıl koridoru anlaşması ile pek çok ülkenin umudu oldu.
Türk dış politikasının büyük başarılarından birini yaşıyoruz.
Zirve öncesindeki açıklamasında Putin, Türkiye'nin yeni gücü ve stratejik konumu için Avrupa'ya ilginç mesajlar verdi.
Rusya-Türkiye ticaret hacminin yüzde 70 oranında arttığının altını çizen Putin, "Türk akımı proje hattı tamamlanarak, Rus gazını Avrupa'ya sevk edebileceğimiz önemli boru hatlarından biri haline geldi. Avrupa'daki tüketiciler, Rus gazını Türkiye'den alabildikleri için Türkiye'ye minnettar olmalılar" dedi.
22 Temmuz'da İstanbul'da imzalanan tahıl sevkiyatı anlaşmasına değinen Putin, Erdoğan'a liderliğinden ve başarısından dolayı teşekkür etti:
"Burada alınan tedbirler için de size teşekkür etmek istiyorum. Özellikle gelişmekte olan ülkeler için bu çok hassas bir mesele. Bütün bu ülkeler aldığınız kararları önemsiyorlar. Tüm bunlar sizin kişisel katkılarınız sayesinde mümkün oldu."
6'lı masadakiler istedikleri kadar tezvirat, felaket tellâllığı, yalanlarla algı operasyonları yürütsünler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Türkiye'nin uluslararası itibarı giderek yükseliyor.
Evet, Türkiye dengeli, güven veren çizgisi ile dünyada yıldızı parlayan bir küresel güç oldu.
Sade suya tirit anlayışı ile uyutulan/oyalanan eski Türkiye yerine kararlı ve netice alan yeni Türkiye, dost düşman herkese kendini kabul ettirmeye başladı.
Milli savunma sanayindeki büyük hamleleri ile SİHA'ları, füzeleri, insansız kara ve deniz araçları ile bambaşka bir Türkiye var.
PKK'yı ve FETÖ'yü bize karşı hala kullanmayı sürdürenler, Soçi zirvesinden sonra yeniden düşüneceklerdir.
Soçi zirvesinde, beklenen yeni Suriye harekâtı için müsait zeminin doğduğu kanaati güçlenmiştir.
FETÖ faktörü
ABD/NATO, Türkiye Rusya ilişkilerinin iyi olmasını hiçbir zaman istemedi. Bunun için de FETÖ'yü kullandıkları, 15 Temmuz darbe girişimi ihaneti ile belgelenmiş oldu.
Unutmamamız gereken bir olay var.
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, polis Mevlüt Mert Altıntaş tarafından 19 Aralık 2016'da bir fotoğraf sergisinin açılışında öldürülmüştü.
Bu cinayet 15 Temmuz darbe girişiminden 6 ay sonra işlendi.
Türkiye-Rusya ilişkilerine en ağır darbeyi indirmek için işlenmiş bu suikast davasında, hepsi FETÖ'cü 3 sanık 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet, 2 sanık birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı.
FETÖ terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen, Emrullah Uslu ve Şerif Ali Tekalan'ın da aralarında bulunduğu firari 8 sanığın dosyaları ayrıldı.
FETÖ ihanetinin boyutu, bugün daha iyi görülüyor. ABD ve Avrupa, Türk-Rus ilişkilerinde gelinen ilerlemeyi, FETÖ üzerinden engellemeye çalıştılar.
Soçi'deki zirve, projelerine büyük darbe vurdu.
S-400'ler üzerinden Türkiye-Rusya ilişkilerini baltalamak isteyen muhalefet de başarılı olamadı.
Kılıçdaroğlu'nun, iktidar olduklarında S-400'leri söküp iade etmeyi vaat ettiğini, ha keza Meral Akşener'in, "Türkiye, Rusya ile kurduğu asimetrik ilişki modelinden sıyrılmalıdır" üfürmesini de unutmadık.
Türkiye ayağa kalktı bir kere.
Allah'ın izni ile bütün fitne ocakları sönmeye mahkûm...