Maç öncesinde yükselen tansiyon Allah'tan maça yansımadı, gergin bir atmosfer olmadı. Maça Fenerbahçe baskıyla başladı, ancak bildiğimiz o Fenerbahçe baskısının altında bir baskıydı. İlk yarıda iki kalecinin de mükemmel kurtarışları dikkat çekiciydi.
Mehmet Ekici'nin güzel frikiğini Volkan mükemmel çıkarttı. Yine Diego'nun şutunda Hakan Arıkan çok iyi uzandı. İki başarılı kurtarış ile aslında ilk yarının 0-0 bitmesinde kaleciler belirleyici oldular. Fenerbahçe atak üstünlüğünü hep elinde tuttu. Takım olarak istediğini sahaya yansıtsa da ceza sahasında yarattığı karambol ve gol pozisyonlarını Diego ve Mehmet Topal'la gol yapamadı. Trabzonspor takımı istediğini sahaya yansıtamadı. Constant-Mehmet ikilisinden Constant defans bölümü zayıf, top tekniği yüksek bir oyuncu. Böyle olunca orta sahanın etkinliği ve dönen topların hakimi Fenerbahçe oldu. Trabzonspor'da Yusuf'un defansın solunda oynaması bence sahaya hiç de iyi yansımadı. Yusuf o mevkinin oyuncusu değil ki! Defansif performansı birkaç kez denenip, sol bek olarak beğenilmemişti. Nitekim 15'te çok ciddi hata yaptı. İleride de Cardozo ne baskı yapabildi, ne de Trabzonspor önde topu tutamadı.
İlk 25 dakikada Trabzonspor'un sağ bek ve sağ kanadı kartla sararınca, Fenerbahçe için en çok kullanılacak alan bu bölge oldu. Caner ve Alper'le her defasında etkili oldular. Ersun hoca baktı ki ataklar bu bölgeden geliyor, hemen sarı kartlı Sefa ile İshak'ı ilk yarı bitmeden değiştirdi önlem olarak. Sarı kartlı ve etkisiz Sefa Yılmaz'ın yerine İshak'ın alınıp Yusuf'un sağ açığa alınması taktiksel olarak doğruydu
İkinci yarıda tempo artınca hem Trabzonspor hem de Fenerbahçe Constant ve Alper'le yine günün başarılı isimleri kalecileri geçemediler.
İsmail hoca da 6 gollü Sow ile Kuyt'ı değiştirerek forveti çiftledi. Yine Emenike'yle yakalanan bir pozisyon var ki daha zor olan kaçırmayı seçti.
Maçın hakemi Bülent Yıldırım'ın maçı çekinerek yönettiği ve etki altında kaldığı ortadaydı. Es geçtiği sarı kartlar ve verilmeyen penaltı vardı.