Nefretin Doğurduğu Nefret: Bu cümle 1955’de ABD’de yayın hayatına başlayan bir TV programının adıydı, siyahlar ile beyazların, müslümanlar ile hristiyanların arasında körüklenen nefreti işliyor, bu alanda dünyada bir ilke imza atıyordu. 2016’nın Türkiye’sinde bu cümle artık yaşamın bir parçası oldu.
* * *
Siz var ya siz…
Öyle akıllısınız ve öyle tehlikelisiniz ki, şeytan yöntemlerinizi, numaralarınızı görse yaz stajını yapmak üzere yanınıza başvurur.
Bilmeyenler için özetleyelim; Karaman’da lanet bir ruh hastasının 2013’de uyguladığı cinsel istismarın ortaya çıkmasıyla başladı her şey. Bir psikolog mağdur çocuklardan biriyle konuşurken hissetti bir tuhaflık olduğunu, biraz deşince de bu rezalet durumu ortaya çıkardı. Hemen suç duyurusunda bulundu. Bu şahsın 8-10 yaş arası 45 çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddia edildi, 10 çocuğa tecavüz ettiği polis raporuyla belgelendi. Üzerine savcılık, küçük bir yerde yaşadıkları için sözkonusu çocukların rencide olmaması için dosyaya gizlilik kararı koydurdu. Sözkonusu “şahıs” 600 yılla yargılanıyor. İnsan böyleleri için idam geri gelsin demekten kendini alamıyor.
LORDS OF THE LİNÇ
Siz, lincin lordları ve onlara inananlar; gelin bir beş dakika samimi olalım.
Dürüst olmadınız.
Tecavüz gibi travmatik, insanlık dışı ve çağ ötesi bir durumu bile siyasi çıkar uğruna kullanmaya kalktınız.
Bu “şahıs” Karaman’da MEB’e bağlı bir öğretmendi. Nasıl yapmışsa, nasıl göz boyamışsa halk nezdinde saygın bir yer edinmiş, velilerin çocuklarını sınıfına vermek için yarıştığı bir öğretmen olmuş. Üstüne de gidip 37 yıllık bir vakıf olan Ensar Vakfı’nda 5 ay gibi bir süre gönüllü olarak görev yapmış. O aşağılık yüzünü böyle kurumlarda görünerek saklamış.
Ama siz ne yaptınız? ENSAR VAKFINDA TECAVÜZ diye yansıttınız. Siz o çocukların yaşadığı mağduriyeti bir an olsun düşünmediniz. Aksine bu yaşadıkları korkunç durumdan bile siyasi fayda devşirmeye kalktınız.
Bu kurum Atatürkçü Düşünce Derneği de olabilirdi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği de. Fikrim değişmezdi. Böyle bir şizofrenik, çift karakterli hadiseden yola çıkıp da binlerce gönüllüsü olan bir kurumu lekelemekten kaçınmak gerekirken, aksine mal bulmuş mağribi gibi saldırdınız.
Yetmedi, savcılığın çocukların isimlerini ve geleceklerini korumak için dosyaya gizlilik kararı koymasını “Olay örtbas ediliyor” şeklinde sundunuz. Buna inananlar da “Madem örtbas ediliyor demek ki gerçekten vakıf suçlu” şeklinde beyinlerini çok yormadan bir düz mantık kurdular.
Çocuklar filan umrunuzda değildi. Vakfın Ensar olması yeterliydi. Buradan size “ekmek” çıkardı. “Ama bu yaptığımız alçakça” diye düşünmediniz. Çocuklardan bir kere de siz faydalandınız.
Gidip ingilizce hashtag’lerle dünyaya “Türkiye tecavüzcüyü koruyor, Türkiye’de çocuklar istismar ediliyor” diye bas bas bağırdınız. Hiç utanmadınız, yüzünüz kızarmadı.
Öyle de hassas bir damar bulmuştunuz ki; yaptıklarınızı kim yüzünüze vursa “Vay! Demek tecavüzcüyü savunuyorsun” diye üstüne yürüyebilirdiniz. Zaten kimse de buna cesaret edemezdi.
Mesela “45 çocuğun bu duruma maruz kaldığı iddiası var, polis raporuna göre ise 10 tecavüz vakası var.” cümlesini “45 çocuğa tecavüz” diye yutturdunuz. “İyi ama öyle denmiyor” diyecek olanı da “Neee? Ne fark eder ha 45, ha 10, tecavüzcüden mi tarafsın” diye tepeleyecektiniz planlarınıza göre, öyle de yaptınız.
Yetmedi. Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu “Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz” dedi. Bunun için de kılıfınız hazırdı, “Bakan bir kerecik tecavüzden bir şey olmaz” dedi” diye Ramazanoğlu’nun fotoğrafının altına yazıverdiniz kaşla göz arası. Ne olacak, sizin için bunlar çocuk oyuncağı, değil mi?
Lincin lordları ve onların inananları;
Sizden,bu özenle ve ustalıkla hazırlanmış tuzaklarınızdan korkum yok. Bu yazıdan da istediğinizi çeker, kullanırsınız, bundan da şüphem yok.
Ama biraz mantık kullanalım; bu “şahıs” Karaman’da çıktığı için “Karaman’lılar tecavüzcüdür” mü diyeceğiz?
Bu şahıs öğretmen diye, “Öğretmenler tecavüzcüdür” mü diyeceğiz, MEB kapatılsın diye mi bağıracağız.
Bir başka acı olayı hatırlayalım: Özgecan Aslan
Özgecan’ın katili olan canavar minibüsçüydü diye “Minibüsçüler tecavüzcü ve katildir” mi demeliyiz sizin kurduğunuz mantığa göre? Doğduğu şehri mi karalayacağız?
* * *
ENSAR’I KURBAN ETMEK
Kusura bakmayın. Bu ülkenin üzerinden bulunduğu toprakların bin yıllık vakıf geleneği var. Birçoğunuzun yaşından uzun bir zamandır, 37 yıldır vakıf faaliyeti yürüten Ensar Vakfı’nı sizin kirli hashtag’lerinize, algı oyunlarınıza, laf cambazlıklarınıza kurban etmeyiz.
Ve daha kötüsü, siz böyle bir olayda bir vakfı devireceksiniz diye olayların esas sebepleri, gerçek vakalar konuşulamıyor. Yalan-dolanla olayın odağını başka yerlere çekerek gerçekten benzer durumlar yaşayan çocukları araştırmak yerine bambaşka şeyleri tartışıyoruz.
Ve işin en acısı, siz bu çocuklara ne büyük kötülük ettiğinizin farkında bile değilsiniz.
Bir hükümeti devirmeyi, bu ülkenin bütün çocuklarına feda edecek hale geldiniz.
MAHALLE BASKISINDAN KONUŞAMAYAN ARKADAŞ; SEN DE KORKMA ARTIK
Bu olayla ilgili yukarıda anlattıklarımı dinleyen masum vatandaş, sana sesleniyorum.
Biliyorum korkuyorsun. Gözlerini kocaman açıp “Neeee, tecavüzcüyü mü savunuyorsun?” demelerinden, mahalle baskısından, ötekileştirilmekten korkuyorsun.
Hem tecavüzcüye lanet okuyup, hem de “bu şahsın yaptığı bu menfur olayla kurumları karalamak niye” diye soramazsın, birinden birini seçeceksin diyorlar. Sen de garibim, daha az tepki görecek olduğun için kabul ediyorsun.
Yapma bunu. Kafandaki soruları sormaktan korkma.
ENSAR VAKFI BAŞKANININ AÇIKLAMALARI
Bu zamanda kaynaklardan emin olmadan paylaşım yapmayalım. Mesela Bakan Sema Ramazanoğlu’nun açıklamalarından kesilmiş cümlelerden ve altına eklenmiş uydurma sözlerden bağımsız olarak aslını okuyalım. http://www.milliyet.com.tr/bakan-sema-ramazanoglu-ensar-vakfi-na-ankara-yerelhaber-1279109/
Bir de Ensar Vakfı Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan’a bir röportaj vermiş. Ona da bir göz atalım; http://ensar.org/haber-ensarvakfbakansmailcenkdilberolununmenfurolayileilgiliolarakgazeteciahmethakanaverdiirportaj_H960.html