AK Parti'nin hiçbir düşüncesini veya eylemini onaylamayabilirsiniz.
AK Parti'den nefret ediyor olabilirsiniz.
AK Parti'nin varoluşuna bile karşı olabilirsiniz.
Ve AK Parti iktidarından bir an evvel kurtulmak için yanıp tutuşuyor olabilirsiniz.
Ama,
bu toprakların insanıysanız ve kendinizi bu ülkeye karşı sorumlu hissediyorsanız, kendi içinizde dürüstçe ve mertçe cevaplamanız gereken bazı sorular olduğunu bilmeniz gerekiyor.
Eğer ki; kimliğiniz, inancınız ve fikirleriniz ne olursa olsun durduğunuz nokta bu ülkenin refahı ve huzuruysa.
Eğer ki; toplumsal uzlaşıyı ve birlik-beraberliği siyasi çıkarların ve bireysel hesaplaşmaların üzerinde tutuyorsanız.
Eğer ki; tarafsız ve vicdanlı bir tavırla doğru, hakiki ve hakkaniyetli her insana ve fikre kapılarınızı ardına kadar açıyorsanız,
Seçilmiş ve meşru bir iktidara nefret duygularından arınmış bir şekilde çözüm önerileriyle gitmeniz sadece siyasi değil, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluktur.
İktidara kin ve düşmanlıkla saldırmak kimseye bir fayda sağlamaz, zira yapıcı olmayan her eleştiri tam tersine eleştirilen tarafı savunmaya iter ve sertleştirir. Neticesinde hep beraber derin ve yıpratıcı bir kutuplaşmaya sürüklenmiş oluruz ki, bunun sonu da hepimizin enerjisinin ve yaratıcılığının heba edilmesidir.
Bunların yaşanmaması için yalnızca bir yol vardır, o da siyasetin varoluşsal olarak bize emrettiği empati duygusuna sahip olmaktır. Ancak kendinizi iktidarın yerine koyarsanız ve aynı iktidarmış gibi politikalar üretirseniz gerçek manada iktidar olabilir ve bu ülkeyi ileriye taşıyabilirsiniz.
Bugüne baktığımızda ise, bu ülkeye değer veren ve bu yönde siyaset yapanlara statükonun yönelttiği, ve elimizi vicdanımıza koyarak cevaplamak zorunda olduğumuz sorular şunlardır:
1.Tüm demokratik dünyanın ve başta Amerika Birleşik Devletleri'nin desteklediği ve teşvik ettiği Arap baharına, diğer bir deyişle Arap ülkelerinin özgürleşmesi ve demokratikleşmesi fikrine başlangıcından bu yana karşı mı çıkardınız?
2. Mısır'da seçilmiş bir iktidar askeri darbe ile devrilirken, hiç bir düşüncesine katılmamanıza rağmen, sadece haksızlığa uğradığı ve seçilmiş iradesi gasp edildiği için sivil iktidara sahip çıkmaz mıydınız?
3. Suriye'de rejim sivil halkı varil bombaları ile tüm dünyanın gözü önünde ve sizin yanı başınızda katlederken sessiz mi kalırdınız? Üstüne üstlük Mısır'da sivil iktidarın uyduruk sebeplerle devrilmesine göz yuman Batı dünyası Suriye'de üç maymunu oynarken, katliamlar ile 900 kilometre sınırı olan Türkiye olarak siz olsaydınız ne yapardınız?
4. FETÖ denilen karanlık ve iğrenç örgütün, devletin tüm kurumlarına çöreklenmesi ve liyakat ile adaleti ayaklar altına alması yetmiyormuş gibi bir de darbe yapmaya kalkması karşısında siz olsaydınız nasıl davranırdınız?
5. AK Parti iktidarı dünyada hemen hemen hiç bir devletin cesaret edemediği yol ve yöntemlerle Kürt sorununu barışçıl bir şekilde çözmeye çalışırken, PKK terör örgütünün bölgeyi ve ülkeyi kana bulaması ve silah zoru ile kendi siyasi uzantıları da dahil olmak üzere tüm siyaseti rehin almasına karşı ne yapardınız?
Siz sayın Erdoğan'ın yerinde olsaydınız ne yapardınız