Bölücü terör örgütü PKK'nın siyasi kolu DEM Parti Eş Genel Başkanları, önceki gün CHP Genel Merkezi'ne, kırmızı halı üzerinde yürüyerek girdiler.
İçerde, "bir de takla at" demedilerse iyidir...
Özgür Özel, bir seçim hesabı ile milletimizin sinir uçlarına pervasızca basıyor.
Terör örgütünün uzantısı ile pazarlık yaptığını dikkatlerden kaçırmak için de, "Türkiye'nin 3. Partisi ile görüşüyoruz" kandırmacasına sığınıyor.
Bölücü terörün partisi, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmadığı için Özgür Özel, "Türkiye'nin 3. Partisi" diyor.
Bir de aklımızla alay ederek, görüşmelerin şeffaf şekilde devam edeceğini söylüyor.
Kılıçdaroğlu'nun; şeffaflık, liyakat deyip gizli protokolle devletin kurumlarını Ümit Özdağ'a nasıl pazarladığını unutmadık.
Evet, o kırmızı halı Kandil'deki terör ağalarının ayakları altına serildi.
Çünkü ABD'nin kontrolündeki "Kürdistan" hayalini ne Kandildekiler, ne DEM'liler gizliyor.
Türkiye, Irak, Suriye ve İran topraklarını içine alan "Büyük Kürdistan"ın, Kürtlerin kurtuluşu olduğuna inanmamızı istiyorlar.
Başta Kürt kardeşlerimiz bu bölücülüğü kabul etmiyorlar. Diyarbakır anneleri yıllardır dağa kaçırılan evlatlarını istiyor. Kürt vatandaşlarımızın en çok oy verdikleri parti de AK Parti...
Bölücü terör örgütü PKK ve DEM Parti, sırtlarını Amerika'ya yaslanmanın en büyük güvence olduğuna inanıyorlar.
Irak'ta, Washington'un Barzani'yi nasıl sattığını da unutuyorlar.
Amerika Kürtleri sevmez. Amerika; makul bütün insanlar, vatanseverler gördü ki, bölgemizde İsrail'e yancılık yapacak bir Kürt Devleti peydahlamaya çalışıyor.
İngiltere, Almanya, Fransa'dan sonra bir de "Kürdistan"...
Amerika'nın; zihniyetinin, siyasetinin, barış, demokrasi ve özgürlükten ne anladığının kanlı gösterisi Gazze soykırımıdır.
Özgür Özel'in CHP'si, DEM Parti'ye şirinlik muskası takarak devletimizi, milletimizi kandıramaz.
CHP'yi ziyaret eden Eş Genel Başkanlar, yaptıkları açıklamada, "Kürt sorununun, demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmesinin kapılarının aralanmasının önemini burada bir kere daha vurguluyoruz" dediler.
Bu barışçıl yöntemlerden ne anladıklarını hatırlatalım da CHP, bu "barışçıl yöntemler"e gafletin ötesinde nasıl bir katkı sunacak herkes düşünsün.
Kürt sorunu dedikleri, "Kürdistan" hayalinden başka şey değil.
DEM'in Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, sosyal medya hesabından bebek katili Öcalan'ın serbest kalması çağrısı yapıyor;
"Kürt sorunu şiddetle bertaraf edilemiyor. Şiddet ve savaş, sorunu derinleştiriyor. Onurlu çözüm, tecridin kaldırılması ve Sayın Abdullah Öcalan ile diyalogun başlatılmasındadır..." diyor.
"Şiddet ve savaş" dedikleri, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, MİT'in ve emniyet güçlerimizin bölücü terör örgütü ile yaptıkları mücadeledir.
Özgür Özel, "Türkiye'nin 3. Partisi" deyip terör örgütünün partisini himayesine alamaz.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ankara'da gazetecilerle buluşmasında, bakanlığın son 6 ayda 82'si bombalı, 100 terör eyleminin engellendiğini açıkladı.
Bakan Yerlikaya, TBMM Genel Kurulunda, İçişleri Bakanlığının 2024 yılı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada da, "2023'ün 11 ayında 1069 terörist etkisiz hale getirildi. Etkisiz hale getirilenlerin 7'si kırmızı kategoride olmak üzere 59'u sözde üst düzey teröristti" dedi.
CHP, bu mücadeleye bir defa olsun sahip çıktı mı?
Çıkamaz. PKK ile DEM'lenirken vatan aklına gelemez...
DEM Parti, Türkiye'nin partisi değildir.
Mehmetçik, terör hedeflerini vurdukça ses, DEM Parti'den geldi. DEM Parti Eş Genel Başkanları TBMM'nin çatısı altında operasyonların durdurulmasını istedi. Sınır ötesi harekât tezkerelerine hayır dediler.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Bakanlığının bütçesinin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu'nda "teröre geçit yok" deyince DEM'li vekiller, TBMM sıralarından tepki gösterdiler.
Seçimler yaklaştıkça CHP'nin bir milli güvenlik sorunu olduğu aşikâr hale gelecektir.