Gecenin 03.00’üne kadar seçim sonuçlarını izledim; ABD’nin doğusundaki sandıklar açıldıktan iki saat sonraya kadar... CNN International bile Romney’i önde gösteriyordu. Rahatsız bir ruh haliyle yatağa gittim; sabah erkenden kalktığımda ‘’Obama kazandı’’ demeye başlamıştı artık ABD kanalları...
Fox-TV hariç. Romney’i gazeteleri ve televizyonlarıyla ölümüne destekleyen Rupert Murdoch’un kanalına çıkan Neo-Çılgınlar’dan Karl Rove, spiker ‘’Obama kazandı’’ demeye kalkışınca, ‘’Hayır, acele etme’’ diye mani oluyordu hâlâ... Ohio’nun oylarının yeniden sayılacağını, Romney’in Obama’dan ileride olması gerektiğini söyleyerek...
Romney’in rakibini tebrik konuşması bir saat kadar bu müdahale yüzünden gecikmiş...
2000 seçiminde Florida’da başarıyla uyguladıkları taktiği Ohio’da tekrarlayarak aynı sonucu almayı umuyormuş Neo-Çılgınlar takımı, besbelli...
Florida’yı yüzde bir farkla kaybetti Romney, Ohio ve Virginia’yı yüzde ikiyle, Colorado’yu yüzde üçle... Umut bağladığı bütün eyaletleri kıl payı elinden kaçırarak...
Peki Obama’ya kimler, hangi halk katmanları oy verdi?19 ilâ 25 yaş arası gençler grubundan yüzde 65’inin oyu ona gitti. Siyahilerin neredeyse hepsi (yüzde 93), Hispaniklerin yüzde 70’i, Asya kökenlilerin yüzde 75’i... Kadınların yüzde 58’i...
Romney’e oy verenler ise, yaşı 45 ilâ 57 arası beyaz Amerikalıların çoğunluğuydu...
Cumhuriyetçi Parti beyazlar ve yaşlıların partisi haline dönüşmüş...
Kendilerini ‘lâik’ olarak tanımlayanların bile üçte ikisi oyunu Obama’ya vermiş...
Seçim kampanyası sırasında Romney kazansın diye birileri türlü çeşitli komplo teorilerini devreye soktular.
Neler mi? Sıralayayım:
‘Gizli Müslüman’ imiş Obama: Çocukken Endonezya’da medrese eğitimi almış, Arapça da bilirmiş ve bir mülâkkatta ‘Benim İslâmi inancım’ diye konuşmuş... Yeminini de Kur’an üzerine etmiş zaten... Yüzüğünün üzerinde ‘Lâ ilâhe illâllah’ yazıyormuş... Mücahidlere para taşımış; Müslüman Kardeşler’den de Suudlu bir prensten de para almış...
Buradan hareketle başka komplo teorileri: ABD’ye Ortadoğu’dan 100 milyon Müslüman getirip ikinci dönemi sonuna kadar ülkenin demografisini değiştirecek, İsrail’e haddini bildirecekmiş... Beyaz Saray’daki çalışma ofisini arabesk hale dönüştürmüş...
Kenya’da doğmuş ve bu yüzden ABD başkanı olamazmış... Zaten Endonezya’da yaşarken ABD vatandaşlığından da çıkmış... ABD’de Siyah Panterler örgütü militanıymış... Asıl babası Malcolm X’miş... Yok hayır, Frank Marshall Davis adlı solcu militanın oğluymuş... Kimin oğlu olursa olsun, anne-babası komünistmiş... ‘Babamın Rüyaları’ adlı kitabını bir terör örgütü mensubu olan Bill Ayers yazmış...
Daha bitmedi: Obama ABD’ye ait bazı adaları gizlice Rusya’ya devretmiş... (Gerçekten de böyle bir devir oldu, ama yedi adayı birden 1991’de devreden baba Bush...)
Amerikalıların silâh düşkünü olduğu, servetlerini kaybetmekten korktukları bilinir. Bazıları ‘’Silâhlarınızı alacak’’, bazıları da ‘’Servetlerinize el koyacak’’ diye aleyhte kampanya yürütmüş...
‘Birileri’ deyip geçtiklerim öyle sıradan ‘çatlaklar’ değil; kimi Temsilciler Meclisi üyesi, kimi Senatör, bazısı sivil toplum örgütleri çalışanı adı-sanı bilinen kişiler... Bu akıl almaz iddialar gazete ve dergilerde yer almış veya ekranlardan duyurulmuş şeyler...
Hatta biri kendini tutamayıp, ‘’2008 yılı kurultayında yaptığı başkan adaylığını kabul konuşmasını tersinden dinlerseniz, Obama’nın ‘Deccal’ olduğunu anlarsınız’’ bile demiş...
Akıl alır gibi değil, ama ABD’de böyle şeyler de oluyor işte...
Nasıl bir yarış sonunda Obama’nın ikinci dönemi kazandığını anlayasınız diye sundum bu ‘komplo teorisi’ kapsamına giren uçuk kaçık iddiaları...
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte İstanbul’da yaşayanlar da Beyaz Saray’da bundan sonraki dört yıl boyunca yine Obama’nın oturacağını öğrenmiş oldu. Tabii ben de... Merakım, aylardan beri Obama seçilmesin diye çalışmış olan İsrail başbakanı Benjamin Netanyahu’nun nasıl kıvırtacağı üzerinde yoğunlaştı.
Obama’yı hararetle tebrik eden ilk liderdi Netanyahu...