İZMİR Gazeteciler Cemiyeti (İGC) geçen yıl bu zamanlar yeni yönetimini seçmiş, oyların üçte birinden fazlasını Misket Dikmen ilk kadın başkanı olmuştu. Üç yıllığına seçilen yönetim, kısa süre önce genel kurul kararı alarak seçime gidileceğini duyurdu.
Yönetim kurulunun salt çoğunluğunu oluşturan bir grup açıklama yaparak, bu kararda kuruldaki görüş ayrılıklarının etkili olduğunu belirtti. Ayrıca İGC’nin yayın organı olan 9 Eylül Gazetesi’nin yönetim şeklini eleştirdi, sebep olduğu maddi zarara dikkati çekti.
Daha mevcut başkan herhangi bir açıklama yapmadan, bir takım çevrelerden “cemiyete siyaset sokulmak isteniyor”, “cemiyet siyasi olarak şekillendirilmek isteniyor” iddiaları ortaya atıldı. Aslında iddiadan bile uzakta söylemler.
Nedense İzmir’de bir takım çevreler bunu alışkanlık haline getirdi. Koltuklarını, kazançlarını, rantlarını kaybetmemek için, İzmirlinin hayat görüşü üzerinden algı operasyonu yapıyor. Cemiyetin ve onun yayın organının kötü yönetilmesine karşı çıkanların aldığı kararı “AK Parti’nin cemiyeti ele geçirme operasyonu” olarak nitelemek, İzmirli gazetecileri saf yerine koymaktır, bu çirkin yolla da koltuklarına ne kadar bağlı olduklarını göstermiş oldular. Cemiyetin yönetimini beğenmeyen, bu nedenle genel kurul kararı alan gazetecilerin, tanıdığım kadarıyla, böyle bir operasyonda yer alacak profilleri yok. Aralarında CHP’li belediyede çalışanlar bile var.
Bu klasik koltuğu kaptırmama taktiği, bundan bir kaç seçim önce de uygulanmıştı. O zaman da bir aday ve listesi, güçlü rakip listeyi “AK Partili olmakla” nitelemiş, uzaktan yakından AK Parti’yle ilişkisi olmayan insanları, gizli bir hedefin parçasıymış gibi göstermişti. Bence bırakın rakipleri ötekileştirmeyi de hakkınızdaki iddialara cevap verin. Brezilyalı gazeteciler geldiğinde ülkenizdeki yönetimi nasıl şikayet ettiğinizi, cemiyeti nasıl tüm gazetecilerin değil de bir grup gazetecinin at koşturduğu bir yer haline getirdiğinizi, 9 Eylül Gazetesi üzerinden cemiyetin kaynaklarını nasıl kötü kullandığınızı anlatın. 9 Eylül’de çalışan bir gazetecinin neden her gün Foça’dan araçla alınıp, akşam da Foça bırakıldığını açıklayın, bu iddia doğru değilse “doğru değil” deyin.
Hatta bir özeleştiri yapın, “cemiyete siyaset bulaştırmayın” diye bağırırken, yıllardır cemiyeti nasıl CHP’nin savunuculuğunu yapan bir yer haline getirdiğinizi anlatın. Eski başkanın CHP’den milletvekili olması değil sadece konu. CHP’li belediye başkanları ve milletvekilleriyle kurduğunuz samimiyeti, tarafsızlık ilkesi doğrultusudan diğer partilerle neden kuramadınız? 9 Eylül gazetesini okuyan herkes “CHP’nin yayın organı” nitelendirmesinde bulunuyor. Bunun sebebini anlatın.
Biz İzmirli gazeteciler olarak böyle siyaset bulaşmış bir cemiyet istemiyoruz. Eğer bu cemiyet bizim için varsa, birilerinin sıçrama tahtası konumunda olmasın diyoruz. Gelin sadece gazetecileri, gazeteciliğin koşullarını düşünen, bizlere yol gösteren, sorunlarımızı çözen, genç gazetecileri doğru yönlendiren bir cemiyet için hep birlikte çabalayalım.
Kaldı ki, sizin seçilerek geldiğiniz kongre mahkemelik oldu. Oy kullanma hakkı olmayan ve sonuca etki edebilecek çoğunlukta bir grubun genel kurulda oy kullandığı iddia edildi. Siz daha bunu açıklayamazken bizim üzerimizden siyaset yapmayın. Biz çok iyi biliyoruz, cemiyetin hangi partiyle kol kola yürüdüğünü. Artık bırakın yeni yıl sepetleri taşımayı gazetecilere sahip çıkın
İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye’nin en önemli meslek örgütlerinden biri. Bunun bilincinde olan ve bu gücü gazetecilik mesleği ve bu mesleğe gönül vermişleri korumak, kollamak için kullanan bir yönetim istiyoruz.