Türkiye’nin elbette bir gündemi var.. Terörle mücadele, dış politika, enerji, ekonomi her neyse...
Ama bu gündelik siyasetin konusu olan her ne varsa bir yandan devam ederken, hükümet modeli değişikliği ile ilgili süreç de işliyor..
Çok önemli bir gelişme olmadığı taktirde, bu sonbahar bambaşka bir Türkiye olacak karşımızda..
Bu ‘bambaşka’ ifadesini, her açıdan, farklı parametreleri de göz önünde bulundurarak kullandım..
Her ne gelişme olursa olsun, politik sonuçlarının olağanüstü olacağını öngörebiliyoruz..
Ne olur?
Değerli dostlar, içinde bulunduğumuz disiplinin sürdürülebilir olmadığının herkes farkında..
4 Mayıs sürecinin kaçınılmaz sonucu başkanlık sisteminin yerleşmesi olacak..
Buna farklı başlıklar altında ara çözümler üretmeye de gerek yok..
Partili Cumhurbaşkanlığı, yarı başkanlık vesaire gibi..
O söylenenler, zaten şu anki de-facto sistemin bile çok çok gerisinde..
Yapılması gereken tek bir hamleyle, Anayasa’daki ilgili maddeleri değiştirerek sistem değişikliğini kalıcı hale getirmek..
Elbette ideal olan yeni bir Anayasa ile dönüşümü taçlandırmak olmalı..
Ama açık söylemek gerekirse, ‘Başkanlık sistemi’ni getirecek olan tadilat daha kolay çıkabilecekse bu meclisten, öncelikli olarak ona enerji harcanması daha doğru olacaktır..
İki başlılıktan ülkeyi kurtaracak olan değişikliği halledelim, vaat edilen köklü anayasa reformu için çalışacak daha çok vaktimiz olacak önümüzde..
Rusya da adım atıyor!
Türkiye Rusya arasındaki gerilimde son düzlüğe girdiğimiz açıkça görülüyor..
Putin’in Atina çıkışıyla birlikte, artık kapıların tamamen kapalı olmadığını konuşulabilir düzeye gelindiğini söyleyebiliriz.. Evet Rusya 24 Kasım travmasını atlatabilmiş değil. Ama en azından diyalog kapılarının açıldığını görmemiz lazım.. Her iki ülke de sorunların halledilmesi için çaba harcıyor.. Rusya’nın çaba harcamadığını söyleyenler, süreci dikkatlice izlemiyorlar demektir.. Bir defa; “özür ve tazminat” talebi bile, “bu iki şartı yerine getirin ve barışalım” demenin ‘politbüro’ca ifade şeklidir.. Bu adamlardan bir Akdenizli gibi davranmasını bekleyemezsiniz. Huyları böyle. Değerli dostlar, dikkatlerden kaçmış bir detayı da ben arz edeyim.. Rusya’nın şartları sadece bu kadar değildi.. Şimdi “iki şart” deniyor ama aslında bu sayı üçtü.. Rusya pilotlarını öldüren kişilerin iadesi ve yargılanması gibi bir şartı da öne sürüyordu. Son bir kaç beyana baktığımda bunu görmüyorum. Demek ki karşılıklı adımlar atılıyor. Son söz. Tazminat meselesi önemli değil. Halledilebilir.. Özür kısmına gelirsek, en sıkıntılı tarafı bu olsa gerek. Ama diplomasi de işte tam bunun için var. Türk halkını rencide etmeyecek Putin’in de beklentilerine karşılık gelecek bir özür yolu elbette vardır.. İsrail nasıl diledi Türkiye’den..
Bu ağacı taşımayın
Dünyanın en yaşlı ağaçlarından birinin Zonguldak’ta olduğu ortaya çıktı..
Bronz çağından bu yana yaşayan bir Porsuk Ağacı..
Tam 4.112 yaşında..
Fırsat verilirse 8.000 yaşını da görebilecek..
Şimdi arz ediyorum, lütfen fırsat verin yaşasın..
Ama n’olur yerinde yaşasın..
Biiyorsunuz İzmir-Bademli’de 1071 yılında dikilen zeytin ağacı, Expo için Antalya’ya taşınmıştı..
Bunu ellemeyin lütfen.